18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/30310 Karar No: 2016/8557 Karar Tarihi: 25.04.2016
Yaralama - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/30310 Esas 2016/8557 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişiye yönelik yaralama ve hakaret suçlarından mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, yaralama suçundan verilen cezanın neden hapis cezası olduğu açıklanmamıştır. Ayrıca, seçenekli cezalardan hapis cezası tercih edilmesi halinde cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği bilinmediği için, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecindeki pişmanlığı ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak ceza kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hakaret suçundan verilen adli para cezasının taksitlendirilip taksitlendirilmeyeceği de kararlaştırılmamıştır. TCK'nın 50. ve 53. maddeleri uyarınca, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınması yanı sıra, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin de yasaklanabileceği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, mahkemenin kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50. ve 53. maddeleri.
18. Ceza Dairesi 2015/30310 E. , 2016/8557 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Yaralama, hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; A- Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 1- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde seçenek cezalardan hapis cezasının tercih edilmesine karşın, yaralama suçundan kurulan hükümde neden hapis cezasının tercih edildiği açıklanmayarak, hükümler arasında çelişkiye neden olunması, 2- Seçenekli cezalardan hapis cezasının tercih edilmesi halinde hükmolunan cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceğine dair 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin 2. fıkrasının uygulama yerinin bulunmadığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 50/1.maddesi uyarınca sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı ve suçun işlenmesindeki özellikler değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında belirlenen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceğinin karar yerinde tartışılmaması, B- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığın son celsede hakkında lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep etmesi karşısında, hakaret suçundan kurulan hükümde uygulanan adli para cezasının taksitlendirilip taksitlendirilmeyeceği hususunda karar verilmemesi, Kabule göre de; Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine, 25/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.