16. Hukuk Dairesi 2014/21160 E. , 2015/15831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; davalıların dayanaklarını oluşturan ve kadastro tutanaklarında işaret olunan tapu ve vergi kayıtlarının yerel bilirkişi kurulu aracılığı ile mahalline uygulanması, her tapu ve vergi kaydının kapsamının, sınırlarının niteliği de kesinlikle belirlenerek saptanması, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıç tarihi, sürdürülüş biçimi ve kullanımın zemine ve ekonomik duruma uygun olup olmadığı konusunda yerel bilirkişi ve taraflarca bildirilecek tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınması, tapu ve vergi kayıtlarının kapsamlarının belirlenmesinde arazinin fiilen kullanılıp kullanılmadığı hususunun göz önünde tutulması, yapılacak uygulama sonunda kayıtların değişebilir sınırlı olduğunun belirlenmesi halinde kayıtlardaki yazılı miktarlara değer verilerek, sabit sınırlı olduğu takdirde ise sınırlara ve fiilen kullanılan alana değer verilerek kapsamlarının belirlenmesi, kayıt miktarına ilaveten değişebilir sınırlı kayıtlarda zilyetlik nedeniyle 100 dönüm miktarındaki arazinin tespit edilebileceği ve fazlasının Hazine adına tescili gerekeceğinin düşünülmesi, tüm deliller toplanarak ve birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli temyize konu 84, 104 ve 105 parsel sayılı taşınmazlar ile 100 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümünün Hazine adına 81, 82, 83, 85, 86, 87, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 101 ve 102 parsel sayılı taşınmazlar ile 100 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümünün eşit paylarla davalılar adlarına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili, davalılardan ... ile davalı ... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalıların dayanağı tapu kayıtlarının gayri sabit hudutlu olduğu, tapu kayıtları miktarına esas ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1951/180 Esas sayılı mesaha tashihi kararının Hazinenin taraf olmaması sebebiyle Hazineyi bağlamayacağı, taşınmazlara uygulanan 1938 tarih 1, 2, 3 ve 4 nolu vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazların tamamını kapsadığı, ancak gayri sabit hudutlu olması nedeniyle Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi göz önüne alınarak vergi kayıtlarının yüzölçüm miktarına 100 dönüm eklenmek suretiyle bu miktarda davalıların hak sahibi olmaları gerektiği, kalan bölümün ise davacı Hazine adına tescili gerektiği gerekçesi ile yazılı karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, uygulama ve inceleme hüküm için yeterli olmadığı gibi bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Yargıtay bozma ilamında davalıların dayanaklarını oluşturan ve kadastro tutanaklarında işaret olunan tapu ve vergi kayıtlarının
tedavüllerinden itibaren getirtilerek tek tek uygulanması gereğine değinildiği halde Haziran 1340 tarih ve 31, 32 ve 33 sıra numaraları tapu kayıtlarının iktisap sebebini de gösterir şekilde tüm tedavülleri getirtilmemiş, revizyon durumları araştırılmamış, tapu ve vergi kayıtlarının kapsamları tek tek tayin edilmemiş, hangi taşınmazın hangi kayıt kapsamında kaldığı tespit olunmamış, dava konusu taşınmazları dıştan çevreleyen ve komşu köylerde bulunan tüm komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları belgeler getirtilmemiştir. Öte yandan taşınmazların tespit tutanaklarında işaret olunan ve bozma ilamı doğrultusunda taşınmazlara uygulanması gereken İğdeli Köyü 1938 tarih ve 1, 2, 3 ve 4 tahrir numaralı vergi kayıtları dosyada bulunmadığı halde mahkemece yapılan keşifte uygulanmış ve hükme esas alınmıştır. Yine dosyaya ibraz edilen 03.11.2000 tarihli fen bilirkişi raporunda bildirilen yüzölçümleri ile taşınmazların tespit tutanaklarında belirlenen yüzölçüm miktarları da birbirini tutmadığı halde vergi kayıtlarının toplam yüzölçümü miktarına itibar edilmiş, bir kısım taşınmazlar hakkında ne sebeple Hazine davasının kabulüne karar verildiği, kayıt kapsamında kabul edilen taşınmazların hangileri olduğu gerekçelendirilmemiş, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların hak sahibi olduğuna değinilen taşınmazın hangi taşınmaz olduğu belirtilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak denetime imkan vermeyecek şekilde karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, davalı tarafın dayanağı Haziran 1340 tarih ve 31, 32 ve 33 sıra numaraları tapu kayıtlarının iktisap sebebini de gösterir şekilde tüm tedavülleri ile revizyon durumları sorularak, revizyon görmüş ise bu parsellerin kadastro tutanakları ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, taşınmazların tespit tutanaklarında işaret olunan ... Köyü 1938 tarih ve 1, 2, 3 ve 4 tahrir numaralı vergi kayıtları, çekişmeli taşınmazları dıştan çevreleyen köy ve mezralar tespit edilerek tüm komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları belgeler, davalılar adına senetsizden zilyetliğe dayalı olarak tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığına dair Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı alınacak yazı cevapları getirtilerek dosya tamamlandıktan sonra, taşınmazın bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve hayatta olan tespit bilirkişileri, fen bilirkişisi ve üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, üç farklı tapu kaydına ve dört farklı vergi kaydına dayanıldığından 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişiler aracılığı ile bu kayıtlar tek tek yöntemince taşınmazlara uygulanmalı, kayıtların çekişmeli taşınmazları ve varsa revizyon gördüğü diğer taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve kapsamının neresi olduğu belirlenmeye çalışılmalı, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, keşif sırasında yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından, kadastro tespit gününe kadar taşınmazda kimin, hangi tarihten itibaren ne şekilde ve hangi sıfatla taşınmaza zilyet olduğu maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle belirlenmeli, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli dayanılan tapu ve vergi kayıtlarının kapsamlarının işaretlendiği harita düzenlettirilmeli, ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazların niteliği ile ilgili ayrıntılı ve fotoğraflarla desteklenmiş rapor alınmalı, vergi kayıt miktarına değer verilebilmesi için tapu kaydı ile aynı yere ait olması gerektiği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara ayrı ayrı iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.