14. Ceza Dairesi 2019/6220 E. , 2020/305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı (sanıklar), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ...)
HÜKÜM : Sanıkların atılı suçlardan mahkumiyetlerine dair Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.09.2017 gün ve 2017/230 Esas, 2017/287 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi, sanık ... müdafisinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm ile temyiz isteminin reddine dair ek karar temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin reddine dair ek kararın incelenmesinde;
Gerekçesi gösterilmek suretiyle temyiz isteminin reddine dair verilen ek karar usul ve kanuna uygun olduğundan, sanık ... müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın ONANMASINA
Sanıklar haklarında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure hakkında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 09.08.2016 tarihli adli raporda "mağdurenin meydana gelen olayda sanıklarla ilişkiye girmeye rıza beyan edemeyeceği, rızasına itibar edilemeyeceği, bu durumun mağdure ile ilk defa tanışan sanıklar tarafından anlaşılabileceği" yönünde mütalaa verilmesinin ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca hazırlanan 07.09.2016 tarihli raporda "mağdurede hafif –orta derecede zeka geriliği olduğu, olayın hukuki anlam ve sonucunu algılayamayacağı, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacağı, mevcut zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayabileceği, ancak yakın çevresinde tanıyanlarca ve tekrarlayan görüşmelerle anlaşılabileceği, beyanlarına ana hatlarıyla itibar edileceği" şeklinde görüş bildirmesi karşısında, mevcut raporların içerikleri itibarıyla hükme esas alınmaya yeterli olmadıkları gibi birbiriyle de çeliştikleri anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince mağdurenin dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna sevk edilerek kendisinde akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, varsa bu durumun hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar ve kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, olayın hukuki anlam ve sonucunu algılayıp algılayamayacağı, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususlarında ayrıntılı rapor alındıktan sonra toplanacak delillere göre, sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi karşısında, anılan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 13.02.2019 gün ve 2018/147 Esas, 2019/455 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 13.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.