Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16471 Esas 2018/1558 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16471
Karar No: 2018/1558
Karar Tarihi: 27.03.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16471 Esas 2018/1558 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı şirket ile olan ticari ilişkisini sonlandırdığını ve davalı şirkete bedelsiz olarak verilen teminat senedinin doldurularak icra takibine konu edildiğini, davacının veya oğlunun nakden para almadığını belirterek, borçsuzluğunun tespitini ve kötüniyet tazminatı talep etmiştir. Davalı ise bononun düzenleyicisinin davacı olduğunu, borcun nakten kaynaklandığını iddia etmiştir. Mahkeme, davacının iddiasını yazılı delille ispat edemediğini ve davalının yaptığı icra takibinde kötüniyetli davranmadığını belirleyerek davayı reddetmiş ve davalıya %20 kötüniyet tazminatı vermiştir. Ancak, davacının delilleri konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği fakat yapılmadığı belirtilerek karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/16471 E.  ,  2018/1558 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacının davalı şirket ile olan ticari ilişkisini 2010 yılında sona erdirdiğini, davalı şirkete bedelsiz, boş olarak verilen teminat senedinin davalı şirket tarafından doldurulup icra takibine konu edildiğini, davacının veya oğlunun davalı şirketten nakden para almadığını, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, bonodoki keşideci imzasının davacı tarafa ait olduğunu, açık olarak verilmiş olduğu iddia edilen bir senedin, anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, icra takibine konu bononun ihdas nedeninin nakten olduğunu, mal alış verişine dayanan bir borcun söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının iddiasını ispatlar nitelikte yazılı bir delil ibraz etmediği, senedin gerçeğe aykırı doldurulduğu ve senetten dolayı borçlu olunmadığı yönündeki iddiaların yazılı delille ispatı gerektiği, davalının teklif edilen yemini de eda ettiği gerekçesiyle davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalının ticari defterlerine delil olarak dayanmış olduğundan dolayı davaya konu bononun davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı,kayıtlı ise bedel veya teminat konusunda herhangi bir açıklamanın bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının söz konusu delili konusunda inceleme yapılmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 27/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.