Esas No: 2020/25840
Karar No: 2022/6027
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/25840 Esas 2022/6027 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/25840 E. , 2022/6027 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekir.
Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olması ve sanığın adres kayıt sisteminde adresinin de bulunmaması gerekmektedir. Aksi halde 35. maddeye göre tebligat yapılması mümkün değildir.
İncelenen dosyada; temyiz dışı sanık ...’in son bildirdiği adrese yapılan duruşma davetiyesini içeren tebligatın katılanın doğrudan MERNİS adresine çıkarıldığı ve “MERNİS adresi” ibaresi ile çıkarılan tebliğ işleminin usule aykırı olmasından dolayı geçersiz olduğu, gerekçeli karar tebligatının da bu adrese yapıldığı ve iade gelmesi üzerine, yine aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı anlaşılmakta ise de; mahkemece Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılan bu adrese daha önce usulüne uygun herhangi bir tebligat yapılmadığının ve UYAP’tan yapılan incelemede sanığın MERNİS adresi olduğunun anlaşılması karşısında 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan bu tebligatın geçersiz olduğu anlaşılmakla; yokluğunda verilen gerekçeli kararın sanık ...’e usulüne uygun olarak (öncelikle bilinen en son adresine tebliğ yapılması, bu adreste tebligat yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliği ile buna ilişkin belge ve sunulması halinde temyiz dilekçesi de eklendikten ve bu konuda ek tebliğname düzenlenmesi,
2- Sanık ... müdafiinin 12/05/2015 tarihli süre tutum dilekçesinde gerekçeli kararın kendisine tebliğini istediği halde, gerekçeli kararın sanık ... müdafiine tebliğ edildiğine dair dosyada bir belgeye rastlanılmadığından, tebliğ edilmiş ise buna ilişkin belgenin, aksi halde gerekçeli karar sanık ... müdafiine usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, tebellüğ belgesi ile verilmesi halinde gerekçeli temyiz dilekçesinin dosyaya eklenmesi,
3-Sanık ...’in 25/05/2015 tarihli dilekçe ile hakkında kurulan hükmü temyiz ettiği halde, tebliğnamede bu sanık hakkında görüş belirtilmediği anlaşıldığından, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi ile ilgili ek tebliğname düzenlenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.