3. Hukuk Dairesi 2017/7489 E. , 2017/17329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı kiracı, davalı ile aralarında 01.07.2004 başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmenin eki niteliğindeki teknik şartnamenin 15. maddesinde her bir çocuk için 250 TL + kdv ödeneceği ve bu bedelin her yıl Ocak ayında taraflar arasında sağlanacak mutabakatla yeniden belirleneceğinin düzenlendiğini, 2009 yılı için ... ili Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri ve Çocuk Kulüpleri aylık bakım ücretleri listesindeki tavan fiyat 450 TL + kdv olmasına rağmen davalı tarafından yıllardır devam eden uygulamadan farklı olarak her bir çocuk için 300 TL + kdv olarak uygulanacağının bildirildiğini, bu miktarın kabul edilmediği hususunun 13.03.2009 tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiğini, buna rağmen sözleşmedeki kararlaştırmaya uygun ödeme yapmayan davalı aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/637 Esas- 2013/347 Karar sayılı dosyasında 7.100 TL "lik kısmi alacak talebinde bulunulduğunu ve bu talebin kabul edilerek hükmün 08.12.2014 tarihinde kesinleştiğini, iş bu dosyadaki bilirkişi raporu da kesinleşmiş olduğundan bakiye alacakları 11.050.-TL + 1.452.- TL kdv toplamı 12.502. TL alacağın 13.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, alacağın zamanaşımına uğradığını, daha önceden aynı konuda açılmış bir dava olduğunu belirterek haksız davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 12.502.-TL "nin dava tarihi olan 14.1.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karara verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun"una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayımızda; uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava 20.01.2015 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi"ne aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.