18. Ceza Dairesi 2016/221 E. , 2016/8539 K.
"İçtihat Metni" KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1-4, 62 ve 52. maddeleri gereğince 1.740 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 06/07/2010 tarihli ve 2009/97 esas, 2010/61 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.12.2014 tarih ve 387339 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “Dosya kapsamına göre, sanığın ilçe merkezinde katılan Mehmet Ü. ve müşteki Volkan Ü."a yönelik aynı eylemle gerçekleştirdiği hakaret fiilinden sonra şikâyetçi Volkan Ü."a hastanede tekrar hakaret etmesinden ibaret somut olayda sanık hakkında hakaret eylemlerinden dolayı temel ceza belirlendikten sonra tek fiille birden fazla mağdura yönelik suç işlediğinden 5237 sayılı Kanun"un 43/2. ve aynı mağdura yönelik birden fazla suç işlemesi nedeniyle zincirleme suça ilişkin 43/1. maddeleri uygulanmak suretiyle ceza tayini gerektiği gözetilmeksizin sanık hakkında hakaret suçundan ayrı hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.) Ayrıca bu mağdurlara veya mağdurlardan birine karşı aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi durumunda cezanın TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca artırılması gerekecektir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın ilçe merkezinde katılan Mehmet Ü. ve şikayetçi Volkan Ü.’a yönelik aynı eylemle gerçekleştirdiği hakaret fiilinden sonra şikayetçi Volkan Ü.’a hastanede tekrar hakaret etmesi ve bu nedenle de hakaret eylemlerinden dolayı sanık hakkında temel ceza belirlendikten sonra TCK’nın 43/2 ve 43/1. maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, iki ayrı hüküm kurulmuş olmasının hukuka aykırı olduğu belirlenmekle kanun yararına bozma talebinin bu yönden kabulü gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
Sanık ..."in müşteki Volkan"a yönelik hakaret suçundan verilen 1740 TL adli para cezasına ilişkin Daday Sulh Ceza Mahkemesinin 06/07/2010 tarihli ve 2009/97 esas, 2010/61 sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 25.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.