5015 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/23249 Esas 2016/4536 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/23249
Karar No: 2016/4536

5015 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/23249 Esas 2016/4536 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar, temyiz edildi. Sanıkların suçu, 5015 sayılı Kanun'un Ek.5/1 maddesine muhalefet etmekti. Mahkeme, sanıklardan birine hükümlülük cezası verdi ancak diğer sanıklara hükümlülük cezası yerine erteleme söz konusu oldu. Kararda, sanıkların suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı iddia edildi. Yapılan incelemeler sonucunda, akaryakıt ile whitsprit'in henüz karıştırılmadığı belirlendi. Karara göre, teşebbüs aşamasında kaldıkları için sanıkların suçu oluşmadı. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde incelenir. TCK'nın 53.maddesinin bazı bölümleri 2015 yılında iptal edilmiştir. TCK'nın 35.maddesi de bu kararda yer almaktadır.
7. Ceza Dairesi         2014/23249 E.  ,  2016/4536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5015 sayılı Yasaya aykırılık
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1- CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanıklara dava konusu "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamı belirlenip, bu tutarın kamu zararı olduğunun sanıklara bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/9. madde fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, kamu zararı miktarından haberdar olmayan sanıklara "Devletin zarara uğratılmasının önüne geçilmesi, dürüst iş yapan petrol istasyonlarının haksız rekabete karşı korunması, bu tip fason yakıt alan vatandaşın mağduriyetinin önlenmesi ve vergi kaçakçılığının önüne geçmek için caydırıcı olması düşünülerek, kamunun zararda olduğu, sanığın pişmanlık göstermediği de anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, " şeklinde yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi;
    2- Katılan idare lehine maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması;
    3- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCKmın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    TCK"nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında anılan maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2016 günü oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY


    Olay tarihinide tankerden petrol istasyonunun yer altı tankına dolum yapıldığının görülmesi üzerine tutanak düzenlenir ve yer altında bulunan tanktan alınan akaryakıt numunesinin marker seviyesinin geçerli olduğu ve tankerden alınan numunenin ise whitsprit olduğu belirlenir.
    Sanıklardan Mehmet tanker şöförü, İrfan istasyon sahibi ve Şehmus ise pompocıdır. Mahkeme üç sanığında 5015 sayılı Kanun"un Ek.5/1 maddesine muhalefet etmelerinden dolayı mahkumiyetlerine karar vermiştir. Bu karar diğer nedenlerden bozulmuş olup bu bozma nedenlerine karşı görüşüm bulunmamaktadır. Keza Sn. Daire Çoğunlu ile birlikte sanıkların suçunun sübutu kabul edilmiştir. Ancak Sn. Daire çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık sanıkların eyleminin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı hususuna dayanmaktadır.
    Şöyle ki;
    5015 sayılı Kanun"un Ek.5/1 maddesi yukarıda olay açıklamasından anlaşıldığı gibi teşebbüse elverişli bir suçtur. Yer altı tankında bulunan akaryakıtın marker seviyesi geçerli olduğundan bu hali ile suç teşkil etmez ancak diğer kaçak petrol veya türevleri ile karıştırılması halinde ise kanundaki suçu oluşturur. Whitsprit maddeside diğer akaryakıt ile karıştırılmadığı, diğer şartlarıda oluştuğu takdirde (yasal ithal edilmiş ise – Dosyaya göre ise tüpraştan alınmıştır) suç konusu olmaz.
    Olayımızda akaryakıt ve whitsprit ayrı ayrı incelendiğinde suç konusu olmamaktadır. Ancak TCK. 35 madde şartlarına göre değerlendirildiğinde yer altı tankına tankerden boşaltım yapmak için tüm hareketler yapılmış ve boşaltım yapılmadan olaya el konulması üzerine sanıkların eylemi teşebbüs aşamasında kalmıştır. Her iki maddeye ait rapor ve belgelerden akaryakıt ile whitsprit""in henüz karıştırılmadığı anlaşıldığından sanıklar hakkında TCK.35. Maddenin uygulanması görüşünde olduğumdan bu hususu bozma nedeni yapmayan Sn. Çoğunluğun kararına katılmıyorum.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.