12. Ceza Dairesi 2014/13261 E. , 2015/8316 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 179/2, 62, 50/3, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının öngörüldüğü, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda her hangi bir düzenlemenin bulunmadığı, 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesinde adli para cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan adli para cezasının infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, bu durumda, TCK"nın 58, 5275 Sayılı Kanun"un 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmesinden dolayı tekerrür hükümlerinin uygulanmamasının isabetsiz olduğu kabul edilemeyeceğinden, “Sanığın adli sicil kaydında yer alan ...Asliye Ceza Mahkemesinin 12.02.2009 tarih ve 2008/169 Esas, 2009/20 Karar sayılı ilamı ile verilen 2 yıl 9 Ay hapis cezası tekerrüre esas olmasına rağmen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmemesi,” nedeniyle hükmün bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Temel ceza belirlenirken, TCK"nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, 157 promil alkollü olarak araç kullandığı kabul edilen sanık hakkında, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, meydana gelen tehlikenin ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu gözetilerek, alt sınır aşılıp hak ve nasafete uygun bir ceza hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayini,
2- TCK"nın 50/3. maddesi gereğince, onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilebilmesi için, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olma koşuluna yer verilmiş olup, kayden 15.07.1980 doğumlu ve suç tarihinde 32 yaşında olan sanığın, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 12.02.2009 tarihli, 2008/169 esas, 2009/20 karar sayılı ilamına göre, hırsızlık suçundan dolayı tekerrüre esas teşkil edecek nitelikte 2 yıl 9 ay hapis cezası mahkumiyetini içerir sabıkasının bulunması karşısında, sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilerek, aynı Kanun"un 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve hapis cezasının infazından sonra denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, koşulları bulunmadığı halde, sanığa hükmolunan hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi atfıyla aynı Kanun"un 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesi ve bu uygulama neticesinde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.