10. Hukuk Dairesi 2016/7696 E. , 2016/10147 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 09.04.1984-15.04.1988 tarihleri arasındaki Esnaf Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin geçerli olduğunun ve başvuru tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında “Mahkemece, yapılan araştırmada uyuşmazlık konusu dönemde vergi kaydı, oda kaydı, esnaf kaydı olmayan davacının kurumca prim bedelleri tahsil edildiği, Yargıtay HGK Kararı ve Türk Medeni Kanun 2. maddesi gereği 9.4.1984-15.4.1988 döneminin 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu siğortalı kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de eksik inceleme sonucu karar verildiği, ... davacının 8.4.1964 doğumlu olup uyuşmazlık konusu dönem, askerlik çağına rastladığından öncelikle davacının askerlik başlangıç ve bitiş tarihlerini içeren kayıtları askerlik subesinden celp edilmeli, davacı tarafından 1997-1998 yıllarında yapılan prim borcu ödemesinin 9.4.1984-15.4.1988 tarihini kapsayıp kapsamadığı sorulmalı, bu konuda tüm deliller toplandıktan sonra davacının uyuşmazlık konusu dönemde askerde bulunması veya primlerin 28.7.2008 tarihinde 5763 sayılı Kanun hükümleri kapsamında ödemesi durumunda Türk Medeni Kanun 2. maddesinden yararlanamayacağı, 9.4.1984-15.4.1988 döneminin 4247 sayılı Kanun hükümleri (af) kapsamında ödenmiş ise ödenen primlerin uzun süre Kurum tarafından kullanılmış olması karşısında Medeni Kanun"un 2 ve emsal HGK Kararı dikkate alındığından o dönem sigortalı sayılacağı gözönünde bulundurularak karar verilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
1479 sayılı Kanunda, 506 sayılı Kanunun 79. maddesine paralel geçmişe yönelik sigortalılık tesciline imkan veren yasal düzenleme bulunmadığından anılan sigortalılık niteliğine sahip olunmadığı döneme ait prim borçlarının daha sonraki tarihlerde Kurumca hatalı olarak geriye dönük tahsil edilmesi de ilgiliye zorunlu sigortalılık hakkı kazandırmaz. Ancak ödemelerin icra takibi sonucu gerçekleştiği veya 06.03.1992 günü yürürlüğe giren 3780 sayılı Kanun ile 16.05.1997 tarihinde yürürlüğe giren 4247 sayılı Kanun hükümleri (af) kapsamında yatırıldığı hallerde, Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları çerçevesinde, Kurumun geçmişe yönelik prim borçlarını tahsil edip uzun süre nemalandırmasından sonra, anılan döneme yönelik sigortalılığın iptalinin iyiniyetle bağdaşmayacağı gözetilerek, geçmişe yönelik prim ödemelerinin kapsadığı sürenin sigortalılık süresi olarak kabulü gerekir.
Mahkemece, talebe konu 9.4.1984-15.4.1988 döneminde askerde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırmada uyuşmazlık konusu dönemde vergi kaydı, oda kaydı, esnaf kaydı olmayan davacının, 1997-1998 yıllarında yapılan prim borcu ödemesinin 9.4.1984-15.4.1988 tarihini kapsadığı, 9.4.1984-15.4.1988 döneminin 4247 sayılı Kanun hükümleri (af) kapsamında ödendiği, Yargıtay HGK Kararı ve Türk Medeni Kanun 2. maddesi gereği 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu siğortalı kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda askerlik süresi olan (7.11.1984-7.5.1986) tarihleri arası hariç talep konusu dönem yönünden 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının tespiti ile tahsis koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.