14. Hukuk Dairesi 2018/1206 E. , 2020/3132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/10/2010 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men"i, yol tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadim yola vaki elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkin olup; davacı vekili ıslah ile tapu iptali birlikte dava konusu yerin yol olarak terkini, elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur.
Davalı, davacının iddia ettiği yerin kadim yol olmadığını, taşınmazını kadastro işlemlerinden sonra Hazineden satın aldığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 128 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile bilirkişi raporunda “B” harfi ile gösterilen 396,41 m2 yerin haritasında yol olarak işaretlenmek suretiyle yol olarak terkinine, bu kısma konulan demir tel ve direklerin kaline karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01.04.2014 tarih, 2014/783 E. - 43505 K. sayılı ilamı ile “dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ait hava fotoğrafları sağlanarak yerinde yeniden harita mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif yapılmalı, en eski tarihli hava fotoğraflarında krokide “B” harfi ile gösterilen yerin ne şekilde nitelendirildiği tespit edilmeli, böylelikle yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Değinilen husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ve araştırma ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda,... Köyü 128 ada 33 parselin bir kısmından yol olarak geçen ve fen bilirkişisi rapor krokisinde B harfi ile adlandırılan kırmızı renk ile taranan 396,41 m² yüz ölçümlü ve 14.06.2016 havale tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişi ek raporunda belirtilen kadim köy yolunun terkinine, söz konusu yolun kamu orta malı olması dolayısıyla haritasında yol olarak gösterilmesine, yol üzerine davalı tarafça konulmuş demir direklerin ve tellerin kal`ine, karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olaya gelince;
Davacı dava konusu yerin kadim yol olduğu iddiasına dayanmaktadır. Dosya kapsamına, dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanık beyanlarına göre de dava konusu yerin kadim yol olmadığı, davacının samanlığına gidiş gelişlerinde kullandıkları yol olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ... dava konusu 128 ada 33 parsel sayılı taşınmazı kadastro tesisinden sonra 13.08.2009 tarihinde mevcut hali ile tapuda Hazineden satış işlemi ile devraldığından iyiniyetli 3. kişi konumundadır. Keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişi raporu ve ekindeki krokiye göre, yol olduğu iddia edilen kısmın davalıya ait taşınmazın bütünlüğü de bozularak ikiye böldüğü gibi, mahalli bilirkişilerin tamamının beyanına göre, davacının geçit olarak kullandığı kısım üzerine Yeni Sivas Yolunun yapılması sırasında çıkan hafriyatın yığılması sonucu toprak altında kaldığı, zeminde görünmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının genel yola ulaşmak için geçit ihtiyacı içerisinde olup olmadığının değerlendirmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişisi raporuna ekli kroki ile kadastral paftaya göre de davacının geçit ihtiyacının bulunmadığı, kadim yol olduğu iddia edilen yerin yalnızca davacı tarafından kullanılmakla köye ait kadim yol olduğu da ispatlanamadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayan jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.