7. Ceza Dairesi Esas No: 2014/25273 Karar No: 2016/4514 Karar Tarihi: 29.03.2016
5015 sayılı yasaya aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/25273 Esas 2016/4514 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5015 sayılı yasa kapsamındaki suçtan dolayı Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve hüküm verilmiştir. Sanığın adli sicil kaydında silinme koşulları oluşmuş sabıka kaydı bulunmasına rağmen kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmuştur. Ancak, sanık hükümlüyken mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenmiştir. Bu durumda, hak yoksunluğu sadece sanığın altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ya da kayyımlık yetkileri açısından uygulanmayacağından, hükmün bu yönde verilmesi eksikliktir. Ayrıca, tasfiye kararı verilen kaçak akaryakıtın müsadere edilmesi gerekmektedir. Karşı tarafın vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek, hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5015 sayılı Yasa, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 5320 sayılı Yasa, 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 231/9. maddesi.
7. Ceza Dairesi 2014/25273 E. , 2016/4514 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5015 sayılı yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere ve iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1- Sanığın adli sicil bilgilerinde silinme koşulları oluşmuş sabıka kaydı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kaydının bulunduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların nihai bir karar olmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği halde sanık hakkında 5 yıllık denetim süresi içerisinde dosyaya konu kasıtlı suçu işlediğinin gerekçe gösterilmesi ve sanığın 05.12.2011 tarihinde talimat yoluyla alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği, ancak 05.12.2011 ve 08.10.2012 tarihlerinde talimat yoluyla alınan savunmalarında talimat evrakları ekinde zarar miktarını gösteren kemt varakasının olmadığı, bu suretle sanığın zarar miktarını bilmediği ve sanığa davaya konu eşyanın cif değerine göre, Gümrük İdaresi"nce tespit edilen eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamından oluşan gümrük vergilerinin kamu zararı olduğunun bildirilmesinden sonra objektif ve subjektif şartların birlikte değerlendirilmesi ve gerektiğinde 5271 sayılı CMK"nun 231/9. maddesi hükümleri de gözetilerek sonucuna göre karar verilmesinin gerekmesi, 2- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, 3- Davaya konu kaçak akaryakıt hakkında 11/09/2011 günü tasfiye kararı verildiği gözetilerek, tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5015 sayılı Yasa"nın Ek 5. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4- Kendisini vekille temsil ettiren katılan EPDK lehine vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi, Yasaya aykırı, katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.