213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3081 Esas 2015/2588 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3081
Karar No: 2015/2588
Karar Tarihi: 10.06.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3081 Esas 2015/2588 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 213 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan hüküm giyen sanık C.A. ile ilgili mahkeme kararı incelendi. Sanık hakkında verilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesinde TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hükmün uygulanamayacağına dikkat çekildi. Bu nedenle hüküm BOZULDU ve sanığın cezası TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasıyla değiştirildi.
Sanık R.A. hakkındaki hüküm ise, şirketin diğer ortağı C.A.'nın işleri yürüttüğünü savunsa da, sanığın şirketin faaliyetlerine aktif şekilde katılıp katılmadığı araştırılmadan mahkumiyet kararı verilmesi ve sanık hakkında verilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesinde yine aynı madde uyarınca hüküm uygulanmaması nedeniyle BOZULDU.
Kanun Maddeleri:
- 213 Sayılı Kanunun 1. maddesi (Suçun Tanımı)
- TCK'nın 53. maddesi (Hükmün Ertelenmesi)
19. Ceza Dairesi         2015/3081 E.  ,  2015/2588 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/200092
    MAHKEMESİ : Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 09/03/2011
    NUMARASI : 2009/1196 (E) ve 2011/120 (K)
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Sanık C.. A.. hakkında kurulan hüküm yönünden;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesi karşısında, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından anılan fıkra hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ve müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak yerine “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1.fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın cezası ertelenen sanık hakkında uygulanmamasına,” yazılmak suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA,
    2- Sanık R.. A.. hakkında kurulan hüküme gelince;
    a- Aynı şirkette ortak olan sanıklardan R.. A.."ın savunmasında şirketin işlerini fiilen oğlu olan diğer sanık C.. A.."ın yürüttüğünü, kendisinin işlere karışmadığını savunması karşısında; sanık R.. A.."ın şirketin faaliyetlerine aktif şekilde katılıp katılmadığı araştırılmadan ve sahte fatura kullanmaktaki rolü irdelenip değerlendirilmeden mahkumiyet kararı verilmesi,
    b-Kabule göre de ;
    Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesi karşısında, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından anılan fıkra hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesine aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.