16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8674 Karar No: 2015/15789 Karar Tarihi: 17.12.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/8674 Esas 2015/15789 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/8674 E. , 2015/15789 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vs. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 149 ada 2 parsel sayılı 24.742,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın öncesinin dere yatağı olup davacı yararına kazanım koşulları gerçekleşmediği iddiası ile tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.09.2014 tarih ve 2014/14100-10960 sayılı kararı ile "davalı tarafça dayanılan tapu kaydının usulünce uygulanması" gerektiği gerekçesiyle bozulmuş; davalı vekili karar düzeltme yoluna başvurmuştur. Dava konusu 149 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı 18.01.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın özel mülkiyete konu olduğu iddiası ile adına tescili istemiyle 13.03.2012 tarihinde dava açmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi, "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmünü içermekte olup, Hazine tarafından özel mülkiyet iddiası ile açılan davalar da hak düşürücü bu süreye tabidir. Çekişmeli taşınmazla ilgili kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen ve re"sen gözetilmesi zorunlu olan 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğuna göre, Mahkemece bu husus göz önünde bulundurularak, davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsiz ise de, karar sonucu itibariyle doğrudur. Bu nedenlerle, davalı tarafın karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 30.09.2014 tarih ve 2014/14100-10960 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına mahkeme kararının gerekçesi, yukarıda açıklanan şekilde düzeltilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteminde bulunanlara iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.