13. Hukuk Dairesi 2016/21882 E. , 2019/4147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalının işlettiği spor tesisine 30.11.2003 tarihinde 10 yıl süre ile üye olduğunu, sürenin sona ermesinden sonra davalı tarafça sözleşmenin uzatılmasının teklif edildiğini, bunun üzerine davalı ile başlangıç tarihi 27.11.2013 olan ikinci bir sözleşme imzalandığını, kendisinin 01.07.2010 tarihinde 9.500,00 TL olan üyelik aidatını ödediğini, sözleşme imzalandıktan sonra ilk sözleşme ile sonradan yapılan sözleşmenin aynı şartlar altında düzenlenmediğini fark ettiğini, bunun üzerine davalıya ihtar göndererek sözleşmeyi feshettiğini, davalının da 9.500,00 TL olan üyelik ücretini kendisine iade ettiğini, ancak ihtar ile ödediği üyelik aidatı için talep ettiği 3.621,00 TL faizin kendisine ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında alacağın tahsili için ilamsız icra takibine başlandığını, davalının borca itiraz ederek icra takibin durdurduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir."
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, takibin toplam 3.261,00 TL üzerinden devamına, %9 yasal faiz talebinin, fazlaya ilişkin ve sair taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ve davalı arasında 01.07.2010 tarihinde başlangıç tarihi 27.11.2013 olarak belirlenen üyelik sözleşmesi imzalanmış, davacı sözleşmeye istinaden üyelik aidatı olan 9.500,000 TL’yi aynı tarihte ödemiştir. 26.09.2014 tarihinde ise sözleşme davacı tarafından taleplerinin karşılanmaması nedeniyle feshedilmiş, davalı üyelik aidatı olan 9.500 TL’yi 14.10.2014 tarihinde davacıya iade etmiştir. Davacı eldeki dava ile ödediği üyelik aidatının kendisine iade edilene kadar geçen sürede işleyen faizin tahsili amacıyla başlattığı takibe itirazın iptalini talep etmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklı ancak ihtar ile birlikte temerrüt faizi talep edebilir. Mahkemece davacı tarafından ödenen paranın sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tüm semereleri ile birlikte iadesinin gerektiği, faiz gelirinin paranın semeresi olması nedeniyle davacıya iadesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacının ödediği üyelik aidatı kapsamında faiz talep edebilmesi için gerekli olan temerrüte düşürme şartının gerçekleşmediğinin anlaşılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.