Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/12/2017 tarihli ve 2017/714 esas, 2017/1187 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/02/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 01/07/2016 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu nedeni ile Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"nca yürütülen soruşturma sonucunda,31/08/2016 tarihli ve 2016/4766 soruşturma, 2016/79 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 21/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 31/08/2016 tarihinde infazı için Rize Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderildiği,
2- Rize Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce infaz işlemlerine başlandığı, yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle dosyanın kapatılarak 08/05/2017 tarihinde Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği,
3- Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"nca erteleme kararının kaldırılarak 25/05/2017 tarihli, 2016/4766 soruşturma, 2017/695 esas ve 2017/606 sayılı iddianame ile sanık hakkında TCK’nın 191/5 delaletiyle 191/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4- Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/11/2017 tarihli, 2017/406 esas ve 2017/1007 sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi"nin 05/07/2018 tarihli, 2017/3442 esas ve 2018/1986 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/12/2017 tarihli ve 2017/714 esas, 2017/1187 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunun ihbar edildiği,
5- Sanığın 09/01/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve teknik yöntemlerle uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi üzerine, Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 17/10/2017 tarihli, 2017/3400 soruşturma, 2017/1432 esas ve 2017/1206 sayılı iddianame ile sanık hakkında TCK’nın 191/5 delaletiyle 191/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/406 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi istemli kamu davası açıldığı,
6- Kanun yararına bozma istemine konu Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/12/2017 tarihli ve 2017/714 esas, 2017/1187 sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden 13/01/2018 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/12/2017 tarihli ve 2017/714 esas, 2017/1187 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/5. maddesinde yer alan "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında,
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 01/07/2016 tarihindeki kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2016/4766 soruşturma, 2016/79 sayılı dosyası üzerinden soruşturma yapılarak 31/08/2016 tarihinde 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair verilen kararı müteakip, anılan dosyada sanığın denetim süresi içerisinde 09/01/2017 tarihinde uyuşturucu kullandığı, bu nedenle denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun davranmadığından bahisle sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirini ihlal ettiği gerekçesiyle Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen 25/05/2017 tarihli ve 2016/4766 soruşturma, 2017/695 esas, 2017/606 sayılı iddianamesini takiben, Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/11/2017 tarihli ve 2017/406 esas, 2017/1007 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, erteleme süresi içerisinde, 09/01/2017 tarihinde uyuşturucu kullanarak denetim yükümlülüğünü ihlal eden sanık hakkındaki iş bu davanın 5271 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi nazara alınarak reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir” denilerek Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/12/2017 tarihli ve 2017/714 esas, 2017/1187 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/5. maddesinde yer alan "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme karşısında;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 01/07/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2016/4766 soruşturma, 2016/79 sayılı dosyası üzerinden soruşturma yapılarak 31/08/2016 tarihinde 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yükümlülüklerini ikinci kez ihlal etmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 25/05/2017 tarihli ve 2016/4766 soruşturma, 2017/695 esas, 2017/606 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/11/2017 tarihli ve 2017/406 esas, 2017/1007 sayılı kararı ile sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi"nce istinaf başvurusunun esastan redidine karar verilerek kesinleştiği, sanığın beş yıllık erteleme süresi içerisinde, ilk iddianamenini düzenlendiği 25/05/2017 tarihinden once 09/01/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemle tespit edildiği anlaşıldığından, sanık hakkında Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 17/10/2017 tarihli, 2017/3400 soruşturma, 2017/1432 esas ve 2017/1206 sayılı iddianame ile açılan iş bu davanın; 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesindeki düzenleme dikkate alınarak reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.:
D-)Karar: Yukarıda açıklanan nedenlere göre;
Sanık hakkında Rize Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 17/10/2017 tarihli, 2017/3400 soruşturma, 2017/1432 esas ve 2017/1206 sayılı iddianame ile açılan iş bu davanın; 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesindeki düzenleme dikkate alınarak reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Rize 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/12/2017 tarihli ve 2017/714 esas, 2017/1187 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. Maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
13/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.