Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, Kurum işleminin iptali, 01.10.2005-30.01.2012 tarihleri arasında çalışmasının fiili ve gerçek olduğunun tespiti ile 31.01.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı Kurum tarafından, Sosyal Güvenlik Denetim raporuna istinaden şirket ortağının eşi olması sebebiyle davacının şirketteki çalışmalarının fiili olmadığının tespiti nedeniyle, bildirimlerin iptal edildiğini, 1.10.2005-30.1.2012 tarihleri arasında çalışmasının fiili ve gerçek olduğunun Kurum işleminin iptalini istemiş, Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ait iş yerinde 01/10/2005-04/10/2011 tarihleri arasındaki çalışmalarının fiili olduğunun tespiti ile, Sosyal Güvenlik Kurumu denetmeni A...Y... tarafından düzenlenen 28/05/2012 tarih ve .../... sayılı raporun tespit edilen tarih aralığındaki davacı çalışmalarının fiili olması nedeniyle bu yönden kısmen iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının 31/12/2012 tarihi itibariyle emekliliği hak etmediği tespit edildiğinden bu konudaki davasının reddine karar verilmiş ise de verilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Şu hâlde mahkemece yapılması gereken iş, davalı Kurumun denetimi sırasında beyanları alınan çalışanları tanık olarak dinlemek, mahkemece alınan beyanları ile denetim tutanağında yer alan ifadeleri arasında çelişki bulunduğu takdirde, çelişkiyi gidermek; ihtilaf konusu dönemde Kurum"a verilmiş dönem bordrolarında kayden çalışması görünen bordro tanıklarını re"sen belirleyip, beyan ve ifadelerini tespit etmek; aynı çevrede iş yapan başka işverenler veya bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen araştırılıp saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulup, beyanları alınmalı, dinlenen tanıkların sözlerini değerlendirirken bunların inandırıcılığı üzerinde özellikle durarak, verdikleri bilgilere nasıl vakıf olduklarını, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkilerini, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceğini düşünmek ve tanıkları buna göre isticvap etmek; ayrıca eldeki davaya konu müfettiş raporu dışında iş bu davanın açılmasından önce veya sonra bu işyerinde yapılmış denetimler olup olmadığını, çalışan sayısının tam olarak tespit edilip edilmediğini araştırmak; böylece, uyuşmazlık konusu hususu, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümleyip, delilleri hep birlikte değerlendirip, takdir ederek, varılacak sonuç uyarınca bir karar vermekten ibarettir.
Ayrıca, davacının doğum borçlanması yapıp yapmadığı ve bağkur sigortası olup olmadığı davalı Kurum"dan sorularak, tüm kayıtlar celp edildikten sonra tahsis koşulları irdelenilerek karar verilmelidir.
O hâlde, davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istem hâlinde temyiz harcının davacıya iadesine, 20.6.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.