5. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5682 Karar No: 2019/20725 Karar Tarihi: 17.12.2019
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/5682 Esas 2019/20725 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2019/5682 E. , 2019/20725 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Cizre 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/852 E. - 2016/984 K. sayılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Aşağıda açıklanan gerekçelerle ...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Cizre 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/852 E.- 2016/984 K. sayılı kararının incelenmesinde; Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; tarım arazisi niteliğindeki Şırnak İli, Güçlükonak İlçesi, Dağyeli Köyü 110 ada 6 parsel sayılı taşınmazın zemininin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde; üzerindeki yapılara aynı Kanunun 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, taşınmaz mala bahçe niteliği vermeyen ağaçlara ise maktuen değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı vekilinin temyizine gelince;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 9 nolu bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, Hükmün böylece HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.