17. Hukuk Dairesi 2016/4290 E. , 2016/4428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Güvence hesabı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın sebep olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını, aracın trafik sigortacısının iflas etmesi nedeni ile Güvence Hesabı"nın oluşan zarardan sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından birçok tedavi giderinin kendisi tarafından karşılandığını açıklayıp 18.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleştirilen dava ile aynı taleplerinin yargılama sırasında ölü olduğu anlaşılan araç işleteni ... mirasçılarından tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere, bozma ilamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 5.719,07 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline; hüküm, davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 1982 T.C. Anayasa"sının 26. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK"nin 280 maddesi hükmüne göre "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu davalılara tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalılar aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı",
Yasanın geçici 1.maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır ,Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu"na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir.
Buna göre, 6111 Sayılı Yasa kapsamında kalan dava ve temyiz konusu “tedavi giderine” yönelik talebe ilişkin olarak mahkemece, "Sosyal Güvenlik Kurumu"nun davaya dahil edilmesi, tarafların bu yöndeki delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi, 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu"nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, davada kısmen kabul kısmen red edilen talepler yönünden davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesi de isabetli değidlir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Güvence Hesabı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Güvence Hesabına geri verilmesine 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.