20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14625 Karar No: 2015/13043 Karar Tarihi: 23.12.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/14625 Esas 2015/13043 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/14625 E. , 2015/13043 K. "İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/09/2015 NUMARASI : 2015/416 - 2015/392 DAVACI : M.. A.. DAVALILAR : A.. M.. - TOKİ Taraflar arasındaki tazminata ilişkin davada Ankara 13. Asliye Ticaret ve Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince; "davacının tacir olmasının tek başına davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi için yeterli olmadığı, davanın TTK"da düzenlenen hususlardan da doğmadığı" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; "sigortalının ticari şirket olduğu gibi davalı ASKİ"nin tacir olduğundan da bir kuşku bulunmadığı, her iki tarafın tacir ve uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili olmasına göre çözüm yerinin ticaret mahkemesi olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararlar temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Haksız fiil 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, tazminatın mahiyeti ve kapsamı hakkında çeşitli hükümlere yer verilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda uyuşmazlık; davacı tarafından Başkent Doğalgaz"a ait doğalgaz borularında meydana gelebilecek hasarlara karşı sigortalandığı ancak davalı çalışanlarınca 18/03/2013 tarihinde yapılan çalışma esnasında doğalgaz borusunu kopararak hasara sebebiyet verdiği bu nedenle doğan zararın tazmini için yapılan icra takibine, davalı tarafça haksız yere itiraz edildiği iddiasıyla itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Ancak, davacının sigorta şirketi, davalının tacir ve dava dışı sigortalının da tacir olmasına göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nn 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.