Mahkemesi :İş Mahkemesi



Dava, Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olduğunun, yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, davacının 19.01.2008-02.07.2014 tarihleri arası 2335 gün 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki çalışması olduğu, Almanya ülkesindeki 20.09.1978-15.06.1982 tarihleri arasındaki 1345 günlük çalışmalarını 3201 sayılı Kanun kapsamında 19.12.2007 tarihli borçlanma istemi ve 25.09.2008 tarihli ödemeyle 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında borçlandığı, davacının 02.07.2014 tarihli tahsis talebi Kurumca 58 yaşa tabi olduğu gerekçesiyle reddedildiği, davacının 11.08.2014 tarihinde iş bu davayı açtığı, davadan sonra Kurumun 18.05.2015 tarihli işlemi ile 01.05.2015 tarihinden geçerli olmak üzere 24.04.2015 tarihli ikinci tahsis talebine göre, sigorta başlangıcı 20.09.1978 tarihi esas alınarak, 506 sayılı Yasanın geçici 81/A maddesi uyarınca 1345 gün yurtdışı borçlanması, 2335 gün 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki çalışması olmak üzere toplam 3680 gün üzerinden yaşlılık aylığı bağlandığı, Mahkemece, davacının Alman rant sigortasına giriş tarihi olan 20.07.1978 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olduğunun tespitine ilişkin talebinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 01.08.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik talebin ise 506 sayılı Yasanın geçici 81/C-bd maddesi gereği 58 yaşa tabi olduğu gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davacı kadının sigorta başlangıç tarihinin, Alman Rant sigortasına giriş tarihi olan 20.09.1978 tarihi olarak kabul edilmesinde ve bu talebin konusuz kaldığına yönelik kabulde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, 20.09.1978 sigorta başlangıç tarihine göre 08.09.1999 tarihi itibariyle 18 yıldan fazla sigortalılık süresi bulunduğundan, 506 sayılı Kanunun Geçici 81/A maddesi uyarınca yaşlılık aylığı koşulları bakımından 506 sayılı Kanunun 60"ıncı maddesinin 4447 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki (A-b) bendi hükümlerinin uygulanması gerekeceği, dolayısıyla davacının ilk tahsis talep tarihi olan 02.07.2014 tarihi itibariyle 50 yaş, 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı şartlarına haiz olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde davacının 01.08.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.