Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5624
Karar No: 2021/3110
Karar Tarihi: 10.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5624 Esas 2021/3110 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/5624 E.  ,  2021/3110 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    ...

    Dava, ödeme emrinin ipatli istemine ilişkindir.
    Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma sonrası hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Mahkeme tarafından verilen 29/06/2016 tarihli "davanın kabulü ile düzenlenen ödeme emirlerinin davacı yönünden iptaline" dair karar, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 10/10/2016 tarih ve 2016/17073 E, 2016/12402 K sayılı ilamı ile "idari para cezasının iptaline ilişkin idare mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediğini sormak ve davaya konu ödeme emirlerinde tahsili istenen idari para cezaları ile ilgisini araştırmak, Kocaeli Çiftçi Malları Koruma Başkanlığının dernek tüzüğünü getirtmek, prim tahakkuku döneminde sorumluları belirten yönetim kurulu kararları, gelir-gider defterleri, karar defter ve tutanakları dâhil tüm bilgi ve belgeler getirtilerek, gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, davacının temsil ve ilzam yetkisi olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılıp tespit edilerek davacının temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi/başkan olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı müteselsilen sorumlu olacağı belirlenerek sonucuna göre karar" verilmelidir şeklindeki gerekçelerle bozulmuş ve bozma sonrası yapılan yargılama ile de mahkemece "davanın kabulüne davacı yönünden ödeme emirlerinin iptaline" karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    Somut olay incelendiğinde, davacının Çiftçi Malları Koruma Kurulunda, 2004-2005 yıllarında Meclis Üyesi olduğu, 2008 yılında da başkan olduğu gerekçesi ile 2004/6-12, 2005/1-12 ila 2004-2008/1-6. aylar dönemi prim ve İdari para cezası borcuna ilişkin ödeme emirlerinin davacıya tebliği ile Yasal süre içinde ödeme emrinin iptali davasının açıldığı, mahkemece dava konusu ödeme emirlerine ilişkin borçlardan sorumlu olması için asıl borçlu Kocaali Çiftçi Malları Koruma Meclisi Başkanlığında yetkili üst düzey yönetici, temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerektiği, davacının 2004-2005 yılları arasında böyle bir görevinin yada koruma meclisinde görev aldığı dönemlerde üye-başkan sıfatıyla tek başına herhangi bir karar verme veya temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, İdare Mahkemesi"nin kararının şekil bakımından iptal edildiği, bu nedenle kesinleşmesinin beklenilmediği, ayrıca davacının temsil ve ilzam yetkisine ilişkin şüpheye mahal bırakmayacak delil de elde edilemediğinden, davacının takip konusu kurum alacağından sorumlu olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulü ile ödeme emirlerinin davacı yönünden iptaline karar verilmiş ise de karar eksik araştırmaya dayalıdır.
    506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır. Anılan madde hükmüne göre, zamanaşımı süresi beş yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak belirlenmiştir. 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanun ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak 506 sayılı Kanunun 80. maddesinin beşinci fıkrasında değişiklik yapılıp, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesiyle birlikte 102. maddesinin de uygulanmayacağı hükme bağlanarak 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür.
    506 sayılı Kanunun 80/12 maddesi, "Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmünü öngörmüş, 5510 sayılı Kanunun 88/20 maddesi de bazı farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. " hükmünü öngörmüştür.
    506 sayılı Kanunun 2.maddesi, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu kanuna göre sigortalı sayılacaklarını, 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması hakkındaki Kanuna göre çalıştırılan Koruma Bekçilerinin de bu kanuna tabi olacağını hükme bağlamıştır. Anılan Kanunun 4.maddesi ise; 2.nci maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişilerin "İşveren", işveren nam ve hesabına işin yönetimi görevini yapan kimselerin ise "İşveren vekili" olduğunu, bu kanunda geçen işveren deyiminin işveren vekilini de kapsayacağını ve işveren vekilinin bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı aynen işveren gibi sorumlu olacağını, çiftçi mallarını koruma bekçileri hakkında, işverenlerin bu kanunda belirtilen yükümlerinin, bunları tayine yetkili makam tarafından yerine getirileceğini, hükme bağlamıştır.
    4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanunun 22.maddesi, Korunma sandığının mevcudunun devlet malı hükmünde olduğu ve korunma sandığındaki paraya haciz konulamayacağını, öngörmüş olup, anılan hüküm uyarınca, işveren Kocaali ÇMKB"dan prim alacağının tahsilinin SGK yönünden imkansız hale geldiği görülmektedir.
    4081 sayılı Kanunun 4.maddesi, Murakebe heyeti ve Koruma Meclisi üyeleğine seçilme koşullarını, 6.maddesi, kararların ne şekilde alınacağını, 7.maddesi, Koruma Meclisinin yetki ve görevlerini düzenlemiştir. Buna göre, köy ve kır bekçiliğine ehil gördüklerini seçerek tayinlerini vali ve kaymakamın tasdikine arzetmek, bekçilerin adedlerini, çalışma müddet ve şartlarını tespit etmek, vazife görecekleri mıntıkaları ayırmak, bunlara para veya mal olarak verilecek aylık veya yıllığı kararlaştırmak, vazifelerini iyi görmeleri için lüzumlu tedbirleri almak, hayvanlar için müşterek çoban tutmak Koruma Meclisinin görevleri arasındadır. Öte yandan, anılan Kanunun 15.madde hükmüne göre de, yıllık koruma tarifelerini belirlemek, koruma ücretlerini, Tahsili Emval Kanununa göre tahsil etmek, bekçilerin maaşının yıllık artış miktarını belirlemek vs. gibi görevleri vardır. 4081 sayılı Yasanın genel düzenlemesine bakıldığında, Koruma Meclisinin, Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı"nın yetki görevlerini yerine getirebilmesini sağlayan yetkili icra organı olduğu anlaşılmaktadır.
    Yukarda belirtilen açıklamalar ışığında; Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı"nın en yetkili organı olan Koruma Meclisi üyelerinin ve başkanının, üst düzey yönetici sıfatının bulunduğu ve prim borçlarından sorumlu oldukları belirgin olmakla; ödeme emirlerine konu 2004/6-12, 2005-1-12, 2008/1-6. aylar prim borçlarından, davacının 2008 yılında başkan, 2004-2005 yılları arasında ise Koruma Meclis Üyesi olmakla, Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı"nın yetki görevlerini yerine getirebilmesini sağlayan yetkili icra organı olarak sorumlu bulunduğunun kabulü gerekir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
     SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi