(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/1150 E. , 2021/4446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ve arkadaşları, irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1965 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 05.03.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda belirtilen (1) numaralı 6.800,57 metrekarelik yerin ..., (2) numaralı 8.630,21 metrekarelik yerin ... ve (3) numaralı 8.630,92 metrekarelik yerin ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (1), (2) ve (3) ile gösterilen temyize konu taşınmaz bölümleri üzerinde, davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Bir taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncelikle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra da 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddeleri uyarınca, emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Keşif sonucu dosyaya ibraz edilen fen, orman ve ziraat bilirkişilerinin sunmuş oldukları müşterek raporda, ekli krokiye atıf yapılarak (1) numarada gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde 75 adet, (2) numarada gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde 90 ve (3) numarada gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde 55 adet olmak üzere 45-50 yaşlarında zeytin ağaçlarının bulunduğu belirtilmekle birlikte, ekli fotoğraflarda taşınmaz bölümlerinin içerisinde, üzerinde zeytin ağacı bulunmayan yer yer taşlık ve kayalık durumunda imar ihya edilmeyip belirtilen niteliğiyle bırakılmış kısımlar bulunduğu anlaşılmakta olup, bu kısımlar üzerinde zeytin ağacı bulunmadığına ve başkaca imar ihya faaliyeti yapıldığı da anlaşılamadığına göre, bu alanlar üzerinde iktisap koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. Ne var ki Mahkemece, bu husus üzerinde durulmamış, zeytin ağaçlarının kümelendiği kısımlar dışında üzerinde zeytin ağacı bulunmayan taşlık ve kayalık durumdaki bölümler, denetime elverişli şekilde fen bilirkişi raporunda gösterilmediği gibi, bu bölümler yönünden iktisap koşulları gerçekleşmediğinden, bu bölümlere ilişkin davanın reddinin gerektiği de düşünülmemiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak, taşınmaz bölümlerinin imar ihya edilmemiş olan taşlık ve kayalık olan kısımları ile zeytin ağaçlarının kümelendiği kısımlar ayrı ayrı tespit edilerek, fen bilirkişi raporunda gösterilmeli, imar ihya edilmemiş taşlık ve kayalık olan bölümler hakkında davanın reddine, zeytin ağaçlarının bulunduğu imar ihyası tamamlanmış bölümler yönünden ise davanın kabulüne karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle, taşınmaz bölümlerinin tamamı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine ve Milas Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.