10. Ceza Dairesi Esas No: 2020/17272 Karar No: 2021/6229 Karar Tarihi: 26.05.2021
Sağlık için tehlikeli madde temin etme - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17272 Esas 2021/6229 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanığa sağlık için tehlikeli madde temin etme suçuyla hüküm verilmiş. Hükmün açıklanmasının şartlarının oluştuğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı belirtilmiştir. Sanığın eyleminin gerçekleştiği ve suç tipi ile yaptırımların doğru belirlendiği kabul edilmiştir. Ancak suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 194. maddesinde belirtilen ceza miktarı ile, 5271 sayılı CMK'nın basit yargılama usulü hakkındaki düzenlemesi arasında bir çelişki olduğu fark edilmiş. Bu nedenle hüküm BOZULMUŞ ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi istenmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 194. maddesi ve CMK'nın 251. maddesi belirtilmiştir. CMK'nın 251. maddesi hükümlerine göre, mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilmektedir.
10. Ceza Dairesi 2020/17272 E. , 2021/6229 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KAYSERİ 14. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Sağlık için tehlikeli madde temin etme Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Hükmün açıklanmasının şartlarının oluştuğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenin dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 194. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "6 aydan bir yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli, 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 esas ve 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 26.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.