(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2021/1951 E. , 2021/5829 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/11/2019 tarihli ve 2019/143688 soruşturma, 2019/109215 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/12/2019 tarihli ve 2019/7941 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09/12/2020 gün ve 94660652-105-34-14775-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/01/2021 gün ve 2021-2571 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, somut olayda, şüpheli ... ile arsa sahibi olan ... arasında, İstanbul Çekmeköy ilçesi Ova Mevkiinde bulunan... pafta,... ada, ... parsel sayılı taşınmaz ile ilgili Üsküdar 18. Noterliğinin 23/01/2015 tarihli ve 02096 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, müşteki Arkat ile şüpheli müteahhit ... aralarında harici olarak yapmış oldukları 15/10/2015 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile inşaattaki 8 numaralı dairenin müştekiye 230.000,00 Türk lirası karşılığında satışı konusunda anlaşmaya vardıkları ve 120.000,00 Türk lirasının nakit olarak ödendiği ve kalan 110.000,00 Türk lirasının da tapu tesliminde ödeneceği, müştekinin beyanında; taşınmazın teslimini beklerken şüpheli tarafından dolandırıldığını ve şüphelinin aynı binadaki taşınmazları birden fazla kişiye satarak paraları alıp ortadan kaybolduğunu öğrendiğini, şüphelinin aynı inşaata ait 12 numaralı daireyi 250.000,00 Türk lirası karşılığında bir başkasına daha sattığından dolayı İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinde 2020/12 esas numarasıyla hakkında kamu davası açıldığını, şüphelilerin müşteki başta olmak üzere diğer arsa ve daire sahiplerinden, gerçeğe uygun olmayan anlatımlarla iradelerini sakatlayarak teslim edilecek daireler karşılığında yüksek miktarlarda nakit paralar alarak sözleşmede belirlenen süreler geçmiş olmasına rağmen daireleri teslim etmediklerinı, bu şekilde şüphelilerin müştekiyi dolandırdıklarını belirttiği ve müşteki vekilinin verdiği şikayet dilekçeyle soruşturmaya başlandığı, anılan savcılık tarafından soruşturma konusu olayın alım satım sözleşmesinden kaynaklı hukuki ilişki olduğundan bahisle dolandırıcılık suçuna ilişkin değerlendirme yapılarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış ise de; müştekinin ayrıntılı olarak beyanının alınması, müşteki tarafından şüphelinin aynı daireyi sattığı iddia edilen kişinin tespit edilerek tanık sıfatıyla beyanının alınması, arsa sahipleri olan ..., ... ve ..."nın bilgisine başvurularak inşaata başlanıp başlanmadığı konusunda kapsamlı beyanlarının alınması, şüpheli hakkında benzer şekilde dolandırıcılık suçlarından soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin, hakkında açılmış kamu davası olup olmadığının da araştırılması suretiyle, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği cihetle, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/12/2019 tarihli ve 2019/7941 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 24/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.