Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/16469 Esas 2019/11038 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16469
Karar No: 2019/11038
Karar Tarihi: 15.12.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/16469 Esas 2019/11038 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/16469 E.  ,  2019/11038 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı üçüncü kişi vekili, davaya konu iş makinesinin 23/02/2016 tarihinde Noter Sözleşmesi ile vekil edeni tarafından satın alındığını ve iş makinesinin vekil edeninin zilyetliğinde olduğunu açıklayarak, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, dava konusu aracın piyasa değeri 150.000 TL olmasına rağmen, davacı tarafından 11.200 TL’ye satın alındığını, bu durumun davacının iyi niyetle hareket etmediğini gösterdiğini açıklayarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, araç satışının borcu doğuran hukuki ilişkiden ve icra takip tarihinden sonra yapıldığı sabit olduğundan söz konusu satış ilişkisine değer verilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    23.02.2016 tarihinde yapılan Noter Satış Sözleşmesi ile davaya konu iş makinasının mülkiyeti davacı üçüncü kişiye geçmiş olup, davacının aracı satın aldığı tarihte, kaydında herhangi bir haciz şerhi bulunmadığı, Ticaret ve Sanayi Odasına tescil yaptırmaması nedeniyle söz konusu aracın kaydına 03.03.2016 tarihinde yani satış tarihinden sonra haciz konulmuştur. Oysa ki sözleşmenin tescili sadece açıklayıcı bir işlem olup, Noterde yapılan sözleşmede makinenin bedelinin alındığı da belirtilmiştir. Buna göre, İİK"nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi üçüncü kişi yararına olup, bu yasal karinenin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Davalı alacaklı vekilinin, davaya konu iş makinesinin piyasa değerinin çok altında satın alındığı yönündeki savunması, tek başına davacı 3.kişinin kötüniyetli olduğunu ve yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunu göstermez.

    O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.