15. Ceza Dairesi Esas No: 2014/20073 Karar No: 2017/13670 Karar Tarihi: 07.06.2017
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/20073 Esas 2017/13670 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, şikayetçinin otobüs firmasına ait otobüse verdiği valizin kaybolması üzerine ona yardımcı olurken, internet üzerinden müracaat etmesini söyleyip işin olacağına dair güvence vermesine rağmen bir sonuç alamaması üzerine hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme, TCK'nın 155/2 maddesinde düzenlenen bu suçun unsurlarının somut olayda gerçekleşmediğine karar vererek sanığın beraatine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 155/2, 62, 52/2-4, 50/1-a ve 52/2-4.
15. Ceza Dairesi 2014/20073 E. , 2017/13670 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52/2-4, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Şikayetçinin, Kahramanmaraş"tan sanığın kaptanlığını yaptığı ...Turizme ait otobüse bindiği ve valizini bagaja verdiği, ertesi gün İstanbul"a indiğinde valizin bagajda olmadığını öğrenmesi üzerine otobüsün şöförü olan sanıkla görüşerek durumu bildirdiği, sanığın şikayetçiye internet üzerinden müracaat etmesi gerektiğini söylediği; ancak, şikayetçinin müracaatına rağmen bir sonuç alamadığı, sanığın bu şekilde atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; Şikayetçi ile otobüs firması arasında şehirlerarası yolcu taşıma sözleşmesi gereği karşılıklı yükümlülüklerin bulunduğu, bu yükümlülükler kapsamında, müştekiye ait olup bagaj olarak muavine verilen valizin yolculuk sonunda müştekiye teslim edilemediği sabit ise de, valizin bizzat sanığa teslim yahut tevdii söz konusu olmadığı gibi, TCK"nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun “kendisinin veya başkasının yararına olarak tasarrufta bulunmak” unsurunun somut olayda gerçekleştiğine dair herhangi bir delilin de bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yolcu taşıma sözleşmesi hükümleri çerçevesinde hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu anlaşılmakla; sanığın, yasal unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 07/06/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.