13. Hukuk Dairesi 2012/26148 E. , 2013/5183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kurumun tesis ettiği 11.06.2008 tarih ve 4005 sayılı işlemle kendisi hakkında "Kuruma sahte rapor ile reçete fatura ettiği" iddiası ile kurumca imzalanan 2007 tarihli protokolün 6,3,23 maddeleri uyarınca reçete bedeli tutarı olan 25.228,13 YTL nin on katı tutarı olan 252.281,30 YTL para cezası kestiği, verilen cezanın keyfi uygulamaya dayalı bulunduğu, sahte olarak tanzim edilen raporun kendisi yada çalışanı tarafından tanzim edilmediği dolayısıyla başkalarının eyleminden sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı, esasen sahte olduğu iddia edilen raporların sahte olup olmadığını kendisinin anlamasının teknik olarak mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin tesis etmiş olduğu işlemin hukuka aykırılığının tespit edilerek iptaline, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum, işleme konu sahteciliğin eczane içinde yapıldığı ve bunun için davacı ve çalışanları hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, davacı hakkında her hangi bir işlem yapılmadan önce kurumun müfettişleri eliyle soruşturma yapılarak sonuçta rapor hazırlandığı, olayın basit bir olay olmayıp kurumun organize bir suç eylemi ile dolandırıldığı, buna göre yapılan işlem ile verilen cezanın yerinde olduğu, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı Kurum tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı Kurumun, davacı eczacı ve çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunduğu ve dava konusu olaylarla ilgili ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/33 esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Zaten mahkemece söz konusu ceza davasının sonuçlanması beklenilmiş olup, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin davacı eczacı ve çalışanlarının suçları sabit olmadığından beraat kararı vermesi üzerine, mahkemece eldeki davanın da kabulüne karar verilmiştir.
B.K.nun 53. maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğundan, ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerekir. O halde mahkemece değinilen bu yön gözetilerek adı geçen ceza davasının kesinleşmesi, “bekletici sorun” yapılmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,(2) numaralı bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.