MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

- K A R A R -
Davacı vekili, 14/11/2012 tarihinde davacının aracı ile davalının sürücüsü olduğu aracın kazası sonucu, davacının aracının ağır hasarlandığını ve değer kaybettiğini, davalının tamamen kusurlu olduğunu, davacının aracının hasar gördüğünden müvekkilinin belli bir süre aracından mahrum kalacağını, bu kapsamda aracın mahrumiyetinden dolayı hesaplanacak tazminatın da davalıdan tazmin edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin kaza esnasında yaralandığını ve büyük korku yaşadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik araçta meydana gelen maddi hasar nedeniyle 2.000,00 TL, araçta oluşan değer kaybı için 500,00 TL ve araç mahrumiyeti nedeniyle 500,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili, 3.000,00 TL olan maddi tazminat talebini 8.322,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, manevi tazminat talebinin reddine, araç mahrumiyeti ile ilgili maddi tazminat talebinin reddine, davacının maddi hasar ve değer düşüklüğü talebinin kabulü ile; dosyaya sunulan ve bilirkişi tarafından hasarla uyumlu olduğu bildirilen fatura bedeli toplamı olan 8.584,03 TL ve 1.500,00 TL değer düşüklüğü zararı olmak üzere toplam 10.084,03 TL maddi tazminattan davalı tarafça ödendiği sabit olan 1.750,00 TL"nin mahsubu ile bakiye 8.334,03 TL maddi zararın, davanın ıslah edildiği miktar gözönüne alınarak 8.332,00 TL"nin, 3.000,00 TL"sinin olay tarihi olan 14/11/2012 tarihinden itibaren, 5.332,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 20/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.