13. Hukuk Dairesi 2016/22441 E. , 2019/4144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı; davalıya satış ve devir işlemlerini yapması amacıyla verdiği vekaletname ile birlikte aracını teslim ettiğini, davanın o tarihten beri kendisine aracı ile ilgili bilgi vermediğini, davalının aracının bedelsiz ve izinsiz olarak üçüncü kişilere kullandırdığını, aracını kullanamamasına rağmen 2.439,00 TL vergi ve vergi cezası ödediğini, davalıyı 26.07.2013 tarihli azilname ile vekillikten azlettiğini, davalının eylemi nedeniyle manevi olarak da zarar gördüğünü ileri sürerek, aracın zilyetliğinin kendisine teslim edilmesine, ödediği 2.439 TL vergi ve vergi cezaları ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla maddi tazminata ilişkin talebini 5.319,27 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalıya vekaletname ile birlikte aracını teslim ettiğini, davalının aracını üçüncü kişilere bedelsiz olarak kullandırdığını, kullanamadığı araç için vergi ve vergi cezası ödediğini, davalının eylemleri nedeniyle manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek ödediği 2.439,00 TL vergi ve vergi cezaları ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, bilirkişi raporu sonrasında 22.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talebini 2.880,27 TL artırarak 5.319,27 TL’ye çıkartmış; mahkemece, davacının ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 177/2 maddesinde; "Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durum aynı zamanda HMK"nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının da bir gereğidir. Diğer yandan davacının ıslah yoluyla sonuç talebini arttırması mümkün ise de nispi karar ve ilâm harcına tâbi davalarda, ıslah yolu ile dava değerinin artırılması halinde artan dava değeri üzerinden nisbi peşin harç ile (ıslah harcı) ayrıca karar ve ilâm harcının tamamlattırılması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.2013 gün ve 2013/21-445 E. - 2013/1625 K. sayılı kararında da bu görüş benimsenmiştir. Somut olayda davacı talebini 2.880,27 TL artırmış ancak ıslah harcı yatırmamıştır. Mahkemece, ıslah harcı tamamlatılıp, ıslah dilekçesi davalı tarafa usûlüne uygun olarak tebliği ile beyanları alındıktan sonra, işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, temyiz eden davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.