16. Hukuk Dairesi 2016/16418 E. , 2020/590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 3, 24, 33, 102 ada 9, 104 ada 23, 26, 105 ada ...,... ada 16, 109 ada 3, 22, 26,110 ada 7, 111 ada 27, 114 ada 21, 115 ada 47 ve 129 ada 1 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından, davalılar ... ve müşterekleri ile Hazine ve Karpınar Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 101 ada 3, 105 ada 62, 64 ve 109 ada 26 parsel sayılı taşınmazların ..., 109 ada 22 ve 115 ada 47 parsel sayılı taşınmazların ..., 101 ada 24, 104 ada 23, 110 ada 7 ve 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ..., 111 ada 27 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payları oranında ..., ..., ... ve ..., 101 ada 33, 105 ada 66 ve 114 ada 21 parsel sayılı taşınmazların ..., 102 ada 9, 104 ada 26, 105 ada 23 ve 108 ada 16 parsel sayılı taşınmazların ... ve 109 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların miras bırakanı kök muris ..."tan kaldığı ve yargılama sırasında davacı ... ve diğer mirasçıların dava konusu taşınmazları aralarında sulh sözleşmesi yaparak paylaştıkları, öte yandan taşınmazların kamu orta malı niteliğinde olmayan ve Hazineye intikali gerekmeyen yerlerden olduğu gerekçesi ile sulhe yönelik taksim senedi dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir.
Kadastro tespitinden önceki tarihte Asliye Hukuk Mahkemesinde, davacı ... tarafından, ... ve müşterekleri ile Hazine ve Yerlikuyu Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan tescil davası, yargılama devam ederken çekişmeli taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmesi sebebiyle görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Ne var ki, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa"nın 1. maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyelerinin sınırları, tüm ilin mülki sınırları haline gelmiş olup, Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki belde ve köylerin tüzel kişilikleri kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine katılmıştır. Somut olayda, 6360 sayılı Yasa"nın Geçici 1/13. maddesi uyarınca tüzel kişiliği kaldırılan davalı ... Tüzel Kişiliği’nin bağlı bulunduğu Sarıoğlan Belediye Başkanlığı ile TMK"nın 713/3. maddesi gereğince ilgili kamu tüzel kişiliği olması sebebiyle Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın davaya dahil edilmesi gerektiği göz ardı edilmiştir. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen dikkate alınması gerektiği gibi, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi de mümkün değildir.
Öte yandan, mahkemece yapılan davanın esasına ilişkin olarak yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, tespit gününden önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası görevsizlik kararıyla Kadastro Mahkemesine aktarıldıktan sonra bu mahkemece keşif yapılmak suretiyle, aktarılan davanın kapsamı yöntemine uygun şekilde belirlenmemiş, aktarılan davanın konusunu oluşturan taşınmazların öncesinin ne olduğu, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadıkları, mera, yaylak, kışlak niteliği taşıyıp taşımadıkları, bu gibi yerlerden değil iseler davacı ve davalı şahıslar lehine iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle, hüküm tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa"nın 1. maddesi uyarınca husumet yaygınlaştırılıp Sarıoğlan Belediye Başkanlığı ile Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, diğer yandan taşınmazların bulunduğu yerde mera tahsisi yapılmış ise buna ilişkin kararlar, ekleri ve haritaları ile aktarılan dava tarihi olan 2000 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı tarihe ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile tespit bilirkişileri, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla keşif icra edilmeli, yapılacak bu keşifte öncelikle, yerel bilirkişi ve tanıklara aktarılan davanın dayanağı olan dava dilekçesi ve eki belgeler ayrıntılı biçimde okunup anlatılmalı, bundan sonra davaya konu edilen taşınmazların hudutlarının zeminde yerel bilirkişi ve tanıklarca ayrı ayrı gösterilmesi istenilmeli, bu yolla aktarılan davaya konu edilen taşınmaz ya da taşınmazların hangi taşınmaz ya da taşınmazlar olduğu, ada ve parsel numaraları duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmeli, bu yolla aktarılan davanın kapsamı sağlıklı biçimde saptanmalı, aktarılan davanın kapsamında kalıp kadastro tespitlerinin yanılgı ile kesinleşmiş olduğu anlaşılan taşınmazlar var ise, sözü edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştirilmesinin hukuksal bir değer taşımayacağı düşünülmeli, aktarılan davanın kapsamında kalan taşınmazlar belirlendikten sonra varsa, mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmaları halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya konu edilmiş iseler ihyanın hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, yerel bilirkişisi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, mera, yaylak veya kışlak vasfı taşıyıp taşımadıklarını belirtir, bilimsel esaslara ve maddi verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazların her yönünden tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğini, mera, yaylak veya kışlak vasfında olup olmadıklarını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan ve aktarılan davanın kapsamı sağlıklı biçimde belirlenmeden işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.