Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7267
Karar No: 2017/17256
Karar Tarihi: 07.12.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/7267 Esas 2017/17256 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/7267 E.  ,  2017/17256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava dilekçesi ile; davalılara ait ... mah ... sok ada 99 pafta 10 parsel 7,8,9 nolardaki taşınmazların satışı karşılığında 23.11.2012 tarihinde kişi başı 33.750 TL" den toplam 168.750 TL ödeme yaptığını, ayrıca bu yerin satışı için emlak danışmanı ... " a da 5.000 TL ödediğini, taşınmazların emlak borçlarına ilişkin olarak 19.11.2012 tarihinde ödeme yaptığını, davalı hissedarlarla görüşmek amacı ile Şebinkarahisar"da konakladığını ve karşılığında ... Otel" e ödeme yaptığını, davalıların vekaletini alabilmek için 23.11.2012, 27.11.2012 ve 28.11.2012 tarihlerinde ... ve ... " ya verilen vekaletleri çıkartmak amacı ile bir takım masraflar yaptığını, taşınmazların zorunlu DASK" ı ödediğini, davalıların kendi aralarında hisse toplamadan kaynaklı tapu harçlarını da ödediğini, tüm bunlara rağmen davalıların tapuları devretmekten imtina ederek, işlemleri yapacak şahıs olan ..." yı azlettiklerini, gönderilen ihtarnameye rağmen davalıların almış oldukları bedeli halen ödemekten kaçındıklarını ve haksız sebepsiz olarak zenginleştiklerini, davalılara ödemek amacı ile kendisi için 100.000 TL, eşi adına da 50.000 TL olmak üzere toplam 150.000 TL ... İş Bankasından ticari kredi kullandığını, davalıların keyfi olarak devir yapmamalarının faiz zararına ve kredi masraflarına sebebiyet verdiğini, bu faiz ve masrafların sözleşmeden dönülmesi sebebi ile oluşan zararlar olarak ödenen bedel ve masraflarla birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 175.204,65 TL bedelin davalılardan müşterek ve müteselsilen ödeme tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek ticari faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., cevap dilekçesinde; 23.11.2012 tarihli sözleşmeye itiraz ettiğini, resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satış sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığını, ödenen bedelin sözleşmeye sonradan eklendiğini, davacının 23.11.2012 tarihli sözleşmeye dayanarak davalılara ihtarname gönderdiğini, ancak ihtarnamede herhangi bir banka hesabı ya da ödemenin ne şekilde yapılacağına dair bir bilgi verilmediğini, ortada usule uygun geçerli bir ihtarname olmadığı için temerrüt olgusunun gerçekleşmediğini, davalıların davacının dava konusu taşınmazları satın almak maksadı ile ..." yı vekil tayin ettiğini, ..." nın bir seneye yakın bir süre vekili olarak kaldığını ve vekil olarak kaldığı bu süre içinde vekâletnamedeki yetkileri kullanmadığını, davacı tarafın söz konusu ödemeleri dava konusu taşınmazları alabilmek için yaptığını ancak vekâletnamedeki yetkileri kullanmayıp taşınmazları üzerine almayarak yapılan masrafları talep etmesinde kendisine atfedilebilecek bir kusur olmadığını, asıl alacak yönünden davanın kabulü ile (168.750’ TL lik kısım olan) asıl alacağın üzerindeki kısım yönünden haksız ve kötü niyetli davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davanın davalı ... açısından kısmen kabulü kısmen reddi ile, 170.204,64 TL"nin ödeme tarihinden (28.11.2012 tarihi) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine; diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 33.750,00 TL" nin davalılar ..., ..., ... ve ... " dan ödeme tarihinden (28.11.2012 tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2)Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101)
    Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
    Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalılara ödediği bedelin geri ödenmesi için 13.11.2013 tarihli ihtarname göndererek, 7 gün içinde ödenmesini ihtar ettiği, bu ihtarnamenin kararı temyiz eden davalıya 21.11.2013 tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacının 29.11.2013 tarihinde davalıyı temerrüde düşürdüğünün anlaşılmasına göre, faizin bu tarihten itibaren başlatılması gerekirken, mahkemece; ödeme tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve ‘hâkimin takdir yetkisi kapsamında’ kalmadığından hükmün, HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 3. paragrafında yer alan ‘ödeme tarihinden (28.11.2012 tarihi)’ ifadesinin silinerek yerine ‘temerrüt tarihi olan 29.11.2013’ten’ ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi