MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak davanın niteliği gereğince duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kira alacağının ödenmemesi nedeni ile alacağın tahsili ve tahliye istemli takibe vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sırasında kiralanan tahliye edildiğinden, tahliye konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, alacak yönünden takibe konu Şubat ayına yönelik olarak 900,00 TL davadan önce ödendiğinden, bu kısım mahsup edilerek tahliye tarihi olan 06.07.2011 tarihine kadar 6250,00 TL asıl alacak ve 7,95 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmiş, karar alacak yönünden davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere ve kararın dayandığı gerekçeye göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin yapılan ödemelerin takip alacağından mahsubuna ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında 15.12.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalanmış olup bu konuda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre kira parası aylık 1375,00 TL olup en geç her ayın 20"sine kadar ödeneceği kararlaştırılmıştır.Sözleşmede kira başlangıç tarihinin 15.12.2010 olması, ödemenin ayın 20"sine kadar olması, Ocak ayı kira bedelinin talep edilmemesi nedeniyle kira alacak hesabının 15 Şubattan itibaren hesaplanması gerekir. Hal böyle iken 16.09.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda, 06.07.2011 tarihine kadar olan kira paralarının hesabında 1 Şubat esas alınarak ödenmeyen kira süresinin 5 ay 6 gün olarak hesap edilmesi ve 15 günlük fazladan kira alacağına hükmedilmesi doğru değildir. Öte yandan davanın kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine A.A.Ü.T"ne göre vekalet ücretine karar verilmemesi de doğru değildir.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın yukarda (2) No’lu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.