Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/5587 Esas 2012/8041 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5587
Karar No: 2012/8041
Karar Tarihi: 25.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/5587 Esas 2012/8041 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/5587 E.  ,  2012/8041 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    HUMK.nun 443/4. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek yoktur. Yani bu ilamlar kesinleşmeden icraya konulabilir.
    Somut olayda Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2012 tarih ve 2006/139 Esas, 2012/83 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davaya konu taşınmazların tapularının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, bu talepleri kabul olmaz ise davalıya ödenmiş olan 1.400,000 Euro bedelin davalıdan alınarak kendilerine ödenmesinin talep olunduğu, mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine 1.400,000 Euro"nun faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olduğundan ilamda hükmedilen alacağın takibe konulabilmesi için ilamın kesinleşmesi gerekir.
    O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken ilamın, taşınmazın aynı ile ilgili bulunmadığı ve kesinleşmeden icra takibine konulabileceğinden bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve UMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 25.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.