15. Ceza Dairesi Esas No: 2021/2635 Karar No: 2021/5826 Karar Tarihi: 24.05.2021
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/2635 Esas 2021/5826 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dolandırıcılık suçundan şüpheliler hakkında verilen karara itiraz edilmiş, ancak İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından yapılan soruşturma sonrası kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Bunun üzerine Yüksek Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma talebinde bulunmuştur. Kararda, Cumhuriyet savcısının yasaya uygun bir şekilde soruşturma yapmamasının sonucu olarak verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek, kararın bozulması ve soruşturmanın genişletilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun yararına bozma talebi üzerine İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi gereğince bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160., 170/2., 172., 173/3. ve 309. maddeleri.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2021/2635 E. , 2021/5826 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcık suçundan şüpheliler ... ve ...haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/06/2020 tarihli ve 2019/4255 soruşturma, 2020/36148 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/08/2020 tarihli ve 2020/2361 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 14/01/2021 gün ve 94660652-105-34-19921-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/02/2021 gün ve 2021-11255 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, Dosya kapsamına göre, müştekinin sahip olduğu gayrımenkulün şüpheli ..."ya satışına ilişkin diğer şüpheli ..."ın aracılık ettiği, şüphelilerin gayrımenkulün devir bedelini satış anında ödeyecekleri hususunda, şüpheli ..."nın tanınan iş adamı olduğu, otelinin bulunduğu şeklinde söylemleri ve hileli davranışları ile güven telkin ettikleri ancak, devir yapılmasına rağmen şüphelilerin gayrımenkulün bedelini ödemekleri somut olay nedeniyle, şikayetçi olunması üzerine hiçbir işlem yapılmaksızın olayın hukuki ihtilaf olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; Dosya arasında, müştekinin; şüpheli "ın yanında çalıştığını beyan ettiği şahıs ile whatsapp görüşmelerinin bulunduğu gibi, söz konusu görüşmelerde soruşturma konusu alım-satım işine ilişkin ödeme yapılmadığına dair karşılıklı beyanların bulunduğunun anlaşıldığı, bu halde öncelikle şüphelilerin şikayete ilişkin savunması tespit edilmesini müteakip, müştekinin şikayet dilekçesinde geçen ve yazışma yaptığı tanığın kimlik bilgilerinin tespit edilip dinlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, herhangi bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilemeyeceği cihetle, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesi kararı yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/08/2020 tarihli ve 2020/2361 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 24/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.