13. Hukuk Dairesi 2012/14673 E. , 2013/5158 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... vekili Avukat ... geldi. Davalı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekili olarak boşanma, nafaka ve mal rejimi davalarında davalıyı temsil ettiğini, ancak davalı tarafından 17.6.2010 tarihli ihtarla azledildiğini, sözleşmeden kaynaklanan vekalet ücretleri ile mahrum kalmış olduğu karşı taraf vekalet ücretlerinin ise ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, toplam 7.600,00 TL ücret alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece kısa kararda, “1.998,14 TL’nin 9.7.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, Ümraniye 2. Aile Mahkemesinin 2007/228 esas sayılı dosyası yönünden vekalet ücreti için yapılan temyiz talebinin reddi halinde 20.700 TL nispi vekalet ücreti yönünden davacının haklarının saklı tutulmasına” şeklinde hüküm kurulmuş, gerekçeli kararda ise, “davanın kısmen kabulüne, 1.998,14 TL’nin 9.7.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, Ümraniye 2. Aile Mahkemesinin 2007/228 esas sayılı dosyası yönünden temyiz talebinin reddi halinde karşı tarafın ödeyeceği 20.700 TL yönünden, bozulması halinde ise 1.000,00 TL maktu ücret yönünden haklarının saklı tutulmasına” şeklinde karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir.
Temyize konu davada, kısa kararda “….. Ümraniye 2. Aile Mahkemesinin 2007/228 esas sayılı dosyası yönünden vekalet ücreti için yapılan temyiz talebinin reddi halinde 20.700 TL nispi vekalet ücreti yönünden davacının haklarının saklı tutulmasına” şeklinde hüküm kurulmasına rağmen, gerekçeli kararda ise, “……. Ümraniye 2. Aile Mahkemesinin 2007/228 esas sayılı dosyası yönünden temyiz talebinin reddi halinde karşı tarafın ödeyeceği 20.700 TL yönünden, bozulması halinde ise 1.000,00 TL maktu ücret yönünden haklarının saklı tutulmasına” şeklinde karar verilmiş olması, az yukarda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup, kararın bozulmasını gerektirir. Mahkemece 10.4.1992 tarih ve 1991/7 Esas 1992/4 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi kısa karar ile bağlı kalınmadan, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 29,70 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.