14. Hukuk Dairesi 2013/15670 E. , 2014/3598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2012/296-2013/544
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.09.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, haricen satın alma sözleşmesine dayalı ve temliken tescil koşulları gerçekleştiği öne sürülerek tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde eksik harcın yatırılmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, davacı dava konusu 50.. ada ..parsel sayılı iki katlı karkas benzin, mazot, LPG, servis istasyon ve arsasını davalı şirketten 03.05.2010 tarihli adi sözleşme ile 2.200.000 USD"ye satın aldığı, 200.000 USD peşin ödediği, geri kalan bedelin 30 ay içinde taksit halinde ödemeyi taahhüt ettiği, daha sonra davalı şirkete bütün bedeli ödemeye hazır olduğunu bildirerek tapunun adına devrini istediği, bunun üzerine davalı şirketin akdi feshettiğini bildirerek tapuyu devre yanaşmadığı, davacının taşınmaz üzerinde muhdesat yaptığı, temliken tescil hakkının da doğduğunu öne sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davacı vekiline dava değerine göre eksik kalan 2.000.000 USD"nin TL karşılığı üzerinden harcın ikmal edilmesi için kesin süre verildiği, davacı vekilinin buna karşılık adli yardım talebinde bulunduğu, adli yardım koşullarının oluşmadığı ve verilen kesin süre içerisinde de eksik harcın ikmal edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın “adli yardımdan yararlanacak kişiler” başlıklı 334. maddesinde kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimselerin iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adli yardımdan yararlanabileceği, maddenin ikinci fıkrasında tüzel kişiler açısından ise sadece kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilecekleri düzenlenmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince de yargılama aşamasında tespit edilen dava değerinin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğunun anlaşılması halinde yargılamaya ancak o celse için devam edilir. Eğer eksik harç takip eden celseye kadar tamamlanmazsa davaya devam olunmaz.
Bu açıklamalar ışığında, davacı davalıya geri kalan 2.000.000 USD borç bedelini ödemeye hazır olduğunu bildirdirdiğinden 6100 Sayılı HMK"nın 334. maddesinde belirtilen adli yardım koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacı vekilinin adli yardım talebinin reddinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak mahkemece davacı vekiline tebliğ edilen ihtarnamede 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince eksik harcın tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin belirtilmesi gerekirken davanın reddine karar verileceğinin bildirilmesi yasa hükmüne aykırı olup bu ihtarname esas alınarak davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.