Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/2264 Esas 2022/6465 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargılama aşamasında duruşma davetiyesi ve gerekçeli kararın Emirdağ İlçe ...’ne gönderildiği, Emirdağ İlçe ...’nün davayı takip etmediği, sanık tarafından verilen temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen Milli Eğitim Bakanlığı vekilinin “İlk derece mahkemesi tarafından yargılama aşamasında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne hatalı olarak tebligat gönderilmiştir. Yapılacak olan tebligatların Valilik yada Bakanlık bünyesinde yapılması gerekmektedir. Davalarda kurumu temsil yetkisi 659 sayılı KHK'da İdareleri adli ve idari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisi; hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri, muhakemat müdürleri ve avukatlara aittir. Davalarda yetkili olmayan kişilerce temsil yetkisi kullanılamaz.Dolayısıyla suçtan zarar görme ihtimalimize karşı müvekkil kurumu temsilen davaya katılmamız ve davayı katılan sıfatıyla takip etmemiz mümkün olmamıştır.” şeklindeki gerekçeyle usulsüz tebligat yapıldığı ve vekalet ücreti ödenmesi gerektiğini belirterek temyize cevap dilekçesi sunduğu, temyiz dilekçesinin Milli Eğitim Bakanlığı’na 28/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, suçtan zarar gören kurumun temyizden bu tarihte haberi olduğu ve temyiz talebinin süresinde olduğu, davadan suçtan zarar gören Milli Eğitim Bakanlığı’nın haberdar edilmesi gerekmesine rağmen Emirdağ İlçe ...’ne yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşıldığından; Milli Eğitim Bakanlığı’nın suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükme yönelik süresinde temyiz iradesi bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede ;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 152/1-a, 31/3 maddesinde tanımlanan mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa'nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan 5 yıl 4 aylık zamanaşımının, suça sürüklenen çocuk hakkında ilk mahkumiyet hükmünün verildiği 27/11/2013 ile, ikinci hükmün verildiği 29/11/2021 tarihli hüküm arasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 29/07/2019 tarihiyle yeni suçun işlendiği 16/01/2020 tarihi arasında duran süre de eklendiği halde, 5 yıl 4 aylık olağan zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8.maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.