13. Hukuk Dairesi 2013/5138 E. , 2013/5155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... gelmiş karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, kendisi ve davalının babası muris ..."un 05/12/2009 tarihinde 88 yaşında vefat ettiğini, geriye kendisi ve davalının mirasçı olarak kaldığını, davalının, babasının vefatından kısa bir süre önce yaşamış olduğu ... sorunlarından yararlanmak suretiyle almış olduğu 05/08/2009 tarihli vekaletname ile muris ..."a ait banka hesaplarındaki tüm nakitleri çekerek tahsil ettiğini, tahsil edilen miktarların 1/2’lik kısmının, kendine ait miras hakkı olup, davalı tarafından elde tutularak mirastan faydalanmasının engellendiğini ileri sürerek, terekeye iade edilmesi gerekli olan 135.400,00 TL bedelden hissesine düşen 67.700,00 TL"nin edinim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise, söz konusu tutarın mirastan denkleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, babaları ..."un 2008 Haziran ayından ölümüne dek sürekli olarak yanında yaşadığını, kendisine vekaletname vererek, bankalardaki nakit parasının çekilmesini istediğini, çekilen paraların gerek şahsi giderler, gerekse, murisin şifai talimatıyla yakın çevresine yardım için kullanıldığını, davacının kendisinden herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, “tüm dosya kapsamından; davacı ile davalının murisi olan ...’un hayatta iken evinde yaşadığı davalı oğluna bankalarda bulunan hesapları ile ilgili işlem (para çekme, yatırma, fon alma v.b) yapmak için vekaletname verdiği, davalının bu vekaletname ile babasının Ziraat Bankasındaki hesabından emekli maaşlarını çekerek kendisine verdiği, ayrıca diğer bankalardan çektiği paraların da bir kısmını onun tedavisine harcadığı ve bir kısmını da murisin talimatı üzerine torunlarına ve yeğenine gönderdiği, hesaplardan çekilen tüm nakitlerin babası hayatta iken çekildiği, murisin sağlığında parası üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunabileceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların ortak murisleri ...’un 5.12.2009 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının davacı ve davalı olduğu, murisin, vefatından önceki yaz aylarından başlamak üzere, vefat ettiği tarihe kadar davalı oğlunun yanında kaldığı, davalının, muris tarafından verilen 5.8.2009 tarihli vekaletname ile, murisin banka hesaplarında bulunan toplam 135.419,00 TL’yi, 5.8.2009 ile 2.12.2009 tarihleri arasında çektiği anlaşılmakta olup, davacı, çekilen bu paralar üzerindeki 1/2 miras payı karşılığının davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise, çekilen paraların murisin şahsi giderleri ve talimatı doğrultusunda harcandığını, bu nedenle davacıya borçlu olmadığını savunmuştur.
Murisin, vefatından önceki son 4-5 aylık süre içinde davalının yanında kaldığı, bu süre boyunca rahatsızlığı nedeniyle tedavi ve hastane masrafları olduğu, tarafların beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı, murise vekaleten çektiği paraların harcama kalemleri yönünden, murise karşı hesap vermekle yükümlü olduğu gibi, murisin vefatı sonrasında da, murise halefiyeten mirasçısı sıfatıyla davacıya karşı da hesap vermekle yükümlüdür.
Hemen belirtmek gerekir ki, terekeye ait olması gerekirken, murisin ölümünden kısa bir süre önce davalı tarafından bankadan çekilen dava konusu miktarlar üzerinde davacının 1/2 miras payı bulunduğunun kabulü gerekir. davalının talep edebileceği miras payının tespiti için de öncelikle, davalının yanında kaldığı dönem boyunca muris için yapılmış olan hastane ve tedavi masrafları ile gerek şahsi, gerekse talimatı doğrultusunda yapıldığı kanıtlanabilen diğer bir kısım harcamaların, çekilen miktarlardan mahsubu, belgelenemeyen masraflar yönünden de, mutad olarak yapılması
öngörülebilen masraf ve giderlerin mahkemece takdir edilip, mahsup edilmesi gereklidir.
O halde mahkemece, davalı tarafından belgelendirilebilen hastane, tedavi ve diğer masrafların ve belgelendirilemeyen masraf ve giderler yönünden ise, hayatın olağan akışına göre yapılması mutad olan masraf ve giderlerin tespiti ve tespit edilecek bu miktarların, bankadan çekilen toplam 135.419,00 TL’den mahsubundan sonra kalan miktarın, davacının miras payı olan 1/2’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hüküm, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 5.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.