9. Hukuk Dairesi 2015/9947 E. , 2015/21690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan ....... ile T.C. .... Bakanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde 2006 yılı Nisan ayında ..... Polis Evinde mutfak bölümünde çırak olarak çalışmaya başladığını ve 2008 yılına kadar bu şekilde çalıştığını, 2008"de kalfa aşçısı olarak çalışmaya başladığını, 17.06.2012 tarihine kadar kalfa aşçısı olarak çalıştığını, 2011 yılı Temmuz ayında davalı ...............nin davacının iş akdini önceki şirketten devraldığını, davacının 2011 yılı Temmuz ayından 2012 Haziran ayına kadar çalıştığını ve iş aktinin 17/06/2012 tarihinde feshedildiğini, davacıya baskı ile tüm haklarını aldığını belirten kağıt imzalatıldığını, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve tazminatları ile fazla mesai, yıllık izin ücreti ve tatil alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı.................. vekili husumet itirazında bulunarak, davacının T.C..... Bakanlığından ihale ile alınan yemek hizmeti işinde çalıştığını, kendi işçileri olarak görünmesine karşın işe alımlarda son verilmesinde ihale makamının söz sahibi olması sebebi ile davacının gerçek anlamda T.C..... Bakanlığının işçisi olduğunu, davacının davalı bünyesinde 04/07/2011-17/06/2012 tarihleri arasında çalıştığını ve davacının 14/06/2012 tarihli el yazısı ile yazdığı istifa dilekçesi ile istifa ettiğini, davacının yıllık izin, fazla çalışma ve tatil alacağı olmadığını savunmuştur.
Davalı T.C..... Bakanlığı vekili ; ihale makamı konumunda olan idarenin asıl işveren olmadığını, ihale sözleşmesi ile işi üstlenen yüklenicinin çalıştırdığı personelin her türlü işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, Emniyet Genel Müdürlüğünün tüzel kişi olarak taraf sıfatı olduğunu ve bu nedenle husumetin .... Bakanlığına yöneltilmesinin yasal olmadığını, davalı idarenin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını, davacının istifa ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve tazminatları ile fazla mesai, yıllık izin ücreti ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsiline, hafta tatili talebinin reddine hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş akdinin feshi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı iş akdinin haksız sona erdirildiğini iddia etmiş, davalılar istifa nedenine dayalı fesih savunmasında bulunmuşlar, taraf tanıkları davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını beyan etmişlerdir.
Davacı 14/06/2012 tarihli istifa dilekçesi ile ücretinin yetersizliğini gerekçe göstererek istifa ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece, 14/06/2012 tarihli istifa dilekçesinin aynı tarihte işleme konulmadığı, davacının istifa dilekçesi verdikten sonra 2 gün daha davalı işyerinde çalıştığı, bu durumda iş aktinin davacının istifası sebebi ile sona erdininin kabulünün mümkün olmadığı, böylece davacının iş aktinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacak şekilde sona erdiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiş ise de, feshin istifaya dayalı olduğu, 2 gün daha çalışmanın sonuca etkili olmadığı gözetilerek davacının tazminat taleplerinin reddi yerine kabulü hatalıdır.
3-Davacı 06/12/2013 harç tarihli ıslah dilekçesini verdikten sonra dilekçenin her iki davalıya da 09/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı şirketin 10/12/2013, davalı bakanlığın ise 23/12/2013 tarihli dilekçeleri ile süresinde zamanaşımı itirazında bulundukları görülmektedir. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı itirazına yönelik olarak ek rapor aldırılmış ise de ek rapor gözetilmeksizin kök rapora göre hüküm kurulduğu anlaşıldığından ıslaha karşı süresinde zamanaşımı itirazının gözetilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
4-Davacı vekili 05/03/2014 tarihli celsede aynen "..biz yeni tesbit edilen resmi tatil ücreti ile yıllık izin ücreti talepleri ile ilgili bilirkişinin tesbitlerini yani ek rapordaki tespitlerini kabul ediyoruz.." şeklinde beyanda bulunmuş olup, davacı vekilinin bu beyanları gözetilmeden talep aşılarak kök rapora göre hüküm kurulması isabetsizdir.
5-Hesaba esas alınan bilirkişi raporunda geçmiş dönem ücretlerine yönelik olarak asgari ücret katının hatalı tespit edilmesi ve hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de ayrı bir bozma nedeni yapılmıştır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 15/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.