
Esas No: 2020/24704
Karar No: 2022/6405
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/24704 Esas 2022/6405 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/24704 E. , 2022/6405 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 6136 sayılı yasaya muhalefet, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali, basit yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I) Sanık ...’ın hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve basit yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve basit yaralama suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararın temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, sanığın temyiz talebi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II) Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL. dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
III) Sanık ... hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
III) Sanık ... hakkında mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali ve basit yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın yokluğunda verilen hükmün “MERNİS adresi” ibaresi ile çıkarılan ve aynı konutta eşine yapılan tebligat işleminin usule aykırı olmasından dolayı sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1) Sanığın aşamalarda atılı suçlamaları kabul etmemesi karşısında, olayın tek tanığı konumundaki müştekinin 5271 sayılı CMK'nın 210/1 maddesi gereğince duruşmada temin edilerek ayrıntılı ifadesinin alınması ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken hazırlık ifadesi ile eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 151/1. maddesi gereği hükmedilen 4 ay hapis cezasından aynı Yasa’nın 62. maddesi gereği indirim yapılırken 3 ay 10 gün yerine 5 ay hapis cezası olarak hesaplanarak hesap hatası yapılması,
3) Hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.