Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4161
Karar No: 2013/7468

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4161 Esas 2013/7468 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki tespit davasında, davacılar dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki malik ile murisinin aynı kişi olduğunu iddia etmişlerdir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, tapu maliki ile murisinin aynı kişi olup olmadığının kesin olarak tespit edilmemiştir. Bu nedenle, HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince, 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebileceği gibi elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına talepte bulunabilir. Mahkemelerde bu tür davaların işlenmesi ise 6100 sayılı HMK'nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin olarak bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Mahkemece, davacıların talepleri doğrultusunda tapu kaydındaki mülkiyet bilgisinin araştırılması ve toplanacak delillere göre karar verilmesi gerektiği görüşülmüştür. Kararda, HMK'nin geçici birinci maddesi, 6100 sayılı HMK
1. Hukuk Dairesi         2013/4161 E.  ,  2013/7468 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/11/2012
    NUMARASI : 2010/122-2012/480

    Yanlar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü  Talep, tapu kaydında malik gözüken kişi ile murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir.
    İlgili Tapu Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili  temyiz etmiştir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür.
    Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.
    Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
    HMK"nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından”  kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla  yöneltilerek yapılması gerekir.
    Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
    1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
    2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
    3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
    4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
    5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
    Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
    Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacılar dava konusu parselin tapu kaydında ismi geçen “H..B.” ile murisleri “H.H.B."nun” aynı kişi olduğunun tespitini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın ortaklığın giderilmesi neticesinde satışı gerçekleşmiş ve tapu kaydı davacılar ile dava dışı A..G..adına tescil edilmiştir. Ortaklığın giderilmesi davasında “H..B..”  kayyım tayin edilmiş, bu davada işbu davanın davacıları H..B.."nun” kendi murisleri olduğunu ileri sürmemiştir. Dava konusu taşınmazın bütün tedavülleri ve özellikle de 13/01/1966 tarih ve 6411 sayılı,  13/01/1966 tarih ve 82 sayılı senetler dosya içerisinde bulunmadığı gibi tapu kaydında ismi geçen “H..B..” isminde birisinin bulunup bulunmadığı hususunda bir araştırma da yapılmamıştır. Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda dava konusu taşınmaza ait H..B..” ve ”H.n H..B..” ile ilgili bütün tedavüller özellikle de  13/01/1966 tarih ve 6411 sayılı,  13/01/1966 tarih ve 82 sayılı senetler getirtilmeli, H..B..” ile aynı kimlik bilgilerini taşıyan birisinin bulunup bulunmadığı araşıtrılmalı, toplan ve toplanacak  delillere göre bir karar verilmelidir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,  13.05.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi