Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/23014 Esas 2016/18766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23014
Karar No: 2016/18766
Karar Tarihi: 22.06.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/23014 Esas 2016/18766 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/23014 E.  ,  2016/18766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ile bakiye ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı işveren nezdinde gıda mühendisi olarak çalıştığını, kayıtlı olduğu meslek odasının belirlediği taban ücretin altında alamayacağını, 2013 yılında net 2.700,00 TL ücret aldığının 31.05.2012 tarihli belge ile sabit olduğunu, davacının eksik ücret ödenmesi sebebiyle 25. Noterden düzenlenmiş 29.01.2014 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesini feshettiğini, kıdem tazminatı, ücret ve yıllık izin alacakları talebinde bulunmuştur.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 401. maddesine göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücret göz önünde tutularak belirlenir.
    Somut olayda davacı gıda mühendisi olarak işveren nezdinde çalışmakta olduğunu, kayıtlı bulunduğu meslek odasının belirlediği taban ücret altında ücret almaması gerektiğini, bu sebeple davalı işverene ihtarname göndererek iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini bu durumda kıdem tazminatı, ücret ve yıllık izin ücreti alacakları talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Dosya içeriğinde davacının ücret bordroları mevcut ve davacı tarafından imzalanmıştır. Bordrolarda görünen ücreti asgari ücretin altında olmadığı ve bordroların ihtirazi kaydı olmadan imzalanmış ve atılan imzalara da itirazı bulunmamış olması birlikke değerlendirildiğinde Mahkemece verilen hükmün yanılgılı değerlendirmeye dayandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yazılı şekilde verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.