Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4478
Karar No: 2018/1541
Karar Tarihi: 27.03.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4478 Esas 2018/1541 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı şirket, davalı kooperatife 45.000 TL tutarında bono vermiş ancak taşınmaz satışı gerçekleşmemiş ve bedelsiz kalan bono icra takibine konulmuştur. Davacı, borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmıştır. İlk karar kabul edilmemiş ve ispat külfeti davacıya verilmiştir. Davacı, sonradan belgeler sunarak davasını ispat etmeye çalışmıştır ancak imza atmayan kişilerin davalı kooperatifte yetkili olup olmadığı ve bedelsizlik iddiasının kanıtlanması gerektiği belirtilmiştir. Sözleşmenin içeriği incelenerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir ve hüküm bozulmuştur. Hüküm, HMK'nın 145. maddesi ile bağlantılı olarak açıklanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2017/4478 E.  ,  2018/1541 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı şirket yetkilisi tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-

    Davacı vekili, davalı kooperatife taşınmaz alımı için 45.000 TL tutarında bono verdiklerini ancak taşınmaz satışının gerçekleşmediğini, bedelsiz kalan bononun iade yerine icra takibine konulduğunu ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalıya taşınmaz satışı için taahhütte bulunmadıklarını ve iddianın yazılı delil ile kanıtlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10/10/2013 gün ve 2012/18125-2013/15769 sayılı ilamı ile "....davacı taraf delil olarak davalı defterlerine münhasıran dayanmamıştır. Bu durumda bononun davalı kooperatifin defterlerinde kayıtlı olmaması alacağın olmadığı anlamına gelmez. Hal böyle olunca bedelsizlik iddiasında ispat yükü davacıda olup, davacı senedin bedelsiz olduğunu yazılı delil ile kanıtlamalıdır. Mahkemece ispat külfetinin tayininde ve davanın yorumunda hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının borçlu olmadığını yazılı delille kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, dava konusu bonodan dolayı menfi tespit davasıdır. Mahkemece verilen ilk karar Dairemizin 10/10/2013 tarihli bozma ilamı ile ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uymakla sadece ispat külfetinin davacıya ait olduğu hususunda davalı lehine kazanılmış hak doğmuştur. Davacı bozmadan sonra mahkemeye verdiği dilekçe ekinde bononun verilmesini gerektiren belgeler sunmuştur. HMK"nın 145. maddesinde; "Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir. " düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre davacının davasını ispat için sunduğu belge asıllarında davalıya atfen atılı imzaları kabul edip etmediği davalıdan sorulmalı, kabul edilmez ise imzaları atan kişilerin davalı kooperatifte yetkili olup olmadığı, imzaların onlara ait olup olmadığı saptanmalıdır. Sözleşmenin dava konusu ile bağı kurulduğunda, sözleşmenin içeriğine girip, dava konusu bononun bedelsiz kalıp kalmadığı ve sözleşme hükümleri yerine gelip gelmediği noktasında incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi