8. Hukuk Dairesi 2019/5198 E. , 2019/11020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 27.03.2019 tarihli ve 2018/3179 Esas, 2019/3289 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin 58 parsel nolu taşınmazda bulunan 3 adet bağımsız bölümün maliki olduğunu, aynı taşınmazda 2 adet bağımsız bölüme malik olan davalının müvekkiline ait bağımsız bölümleri de kendisine ait bölümlere katmak suretiyle kullandığını ileri sürerek, ecrimisil talebinde bulunmuştur .
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur .
Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.03.2019 tarihli ve 2018/3179 Esas, 2019/3289 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Dava; ecrimisil istemine ilişkindir.
1.Dairemizce, yerel mahkemenin kısmen kabul hükmü, davanın Kat Mülkiyeti Kanunu"ndan kaynaklanan ecrimisil istemine dair olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun Ek 1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu halde yanılgılı değerlendirmeyle Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi yerine işin esası hakkında hüküm kurulduğundan bahisle karar bozulmuştur .
Eldeki dava, çaplı taşınmazdaki kat irtifakı kurulu bağımsız bölüme vaki ecrimisil isteğine ilişkin olup; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) yürürlüğü zamanında açılmıştır .
Dilekçe içeriği ve iddianın, davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 995. maddesindeki haksız işgalden kaynaklanan ecrimisil olduğu gözetildiğinde, olayda Kat Mülkiyeti Kanunu"nun uygulama yeri bulunmadığı, bu hali ile eldeki davanın HMK"nin 2. maddesi kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu tartışmasızdır.
Mahkemece görevli olduğu kanaatiyle işin esası hakkında hüküm tesis edilmesi doğru olduğundan Dairemiz bozma ilamı kaldırılarak hükmün esasının incelenmesine geçildi.
2.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek asıl davada karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup, bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar .
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir .
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir .
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir .
Ne var ki, somut olayda, hükme esas alınan raporda; ecrimisil hesaplamasında, ilk dönem ecrimisil tutarının belirlenip, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere hesaplanması gerekirken, geriye dönük olarak hesap edilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Açıklanan yönler gözetilerek Yerel Mahkeme hükmünün bozulması gerektiği iş bu incelemede anlaşılmış olup yukarıda izah edilen nedenler bozmayı gerektirirken Dairemizin 27.03.2019 tarihli ve 2018/3179 Esas, 2019/3289 Karar sayılı ilamında belirtilen sebeplerle bozulmasına karar verilmesi doğru olmadığından karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir .
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteği yerinde görüldüğünden, kabulü ile Dairemizin 27.03.2019 tarihli ve 2018/3179 Esas, 2019/3289 Karar sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.