20. Hukuk Dairesi 2015/11939 E. , 2015/12973 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Andırın Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2009/920-2013/178
DAVACI : Hazine
DAVALILAR : Y.. T.. ve Ark.
KATILAN : Orman Yönetimi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan M.. T.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2009 yılında yapılan kadastro sırasında Andırın ilçesi Torlar köyü 101 ada 7 parsel sayılı 4.398,97 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalıların mirasbırakanı A.. oğlu A.. T.. adına tespit edilmiştir.
Hazine; Mayıs 1939 tarih ve 134 sıra nolu tapu kaydına tutunarak 101 ada 7 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, kaçak yitik kişilerden kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu, davalıların tutundukları Eylül 1960 tarih ve 15 sıra nolu tapu kaydının hukuki değerini korumadığı gerekçesiyle Orman Yönetimi ve Hazinenin davasının kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan M.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4.maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi yapılan inceleme, araştırma ve uygulamada hükme yeterli değildir. Şöyle ki, hükme dayanak yapılan orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen raporda: Çekişmeli yerin tarla olarak kullanıldığı, üzerinde yeni ekilmiş buğday ile yer yer maki formunda çalılar bulunduğu, % 15 - 25 eğimli olduğu, 1956 tarihli memleket haritasında orman içi açıklık alan içerisinde yeraldığı, çevresinin yapraklı ağaç, ibreli ağaç ve kısmen de çalılık (makilik) niteliğinde orman alanı ile çevrili olarak gözüktüğü, mahkeme tarafından temin edilen hava fotoğrafının davalı yeri kapsamadığı, çekişmeli yerin üzerinde münferit halde orman hasılatı veren ağaç ve ağaçcıklar bulunduğu, 1956 tarihli memleket haritasında orman içi açık alan olarak gözüktüğü, orman bütünlüğü içinde yeraldığından orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de rapora ekli aplikeli memleket haritasında çekişmeli yer ve komşuları rumuz bulunmayan açık alanda işaretlenmiş, 1956 tarihli memleket haritasının yapımında esas alınan eski tarihli hava fotoğrafındaki konumu belirlenmemiştir. Bu durumda, karara dayanak alınan uzman orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen rapor, çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Diğer taraftan davalıların tutundukları 716 sayılı Borçlanma Kanunu hükümlerine göre Hazinenin satışı ile oluşturulan Nisan 1948 tarih 5 sıra numaralı sicilden gelen Eylül 1960 tarih 15 sıra nolu pay tapu kaydının kökünün Hazineye ait Teşrini Sani 926 tarih 136 sıra nolu tapu kaydı olduğu, anılan tapunun miktarının 15 dönüm, doğusunun ve kuzeyinin Cebel Eteği, batısının tarikam, güneyinin dere okuduğu, cinsinin arazi milli tarla olduğu, iktisabında "tarlanın Şivilgi karyesinden Ebruhum oğlu Bedrüs"ün malı iken hududu milli haricine gitmesi hasebi ile Tasfiye Kanunu Ahkamına Tevfikan Meclisi İdarenin 25 Kanuni Sani 926 tarih 42 numaralı kararı ile tespit heyeti tarafından tutulan defter mucubince Hazineyi Maliyeye intikalen tashihan" denildiği, geldisinin bulunmadığı, gittisinin K.Sani 940 tarih 1 ve Nisan 948 tarih 5 nolu tapu kayıtları olduğu, kök tapudaki 1/4 payın 716 sayılı Borçlanma Kanunu uyarınca borçlanma suretiyle Ali oğlu M.. T.."e verildiğinden anılan kişi adına Ocak 1940 tarih 1 nolu tapunun oluştuğu, gittisinin bulunmadığı, yine Hazineye ait kök tapudaki 1/4 payın 716 sayılı Borçlanma Kanunu uyarınca borçlanma yoluyla Mustafa oğlu Kara Ahmet"e verildiğinden anılan kişi adına Nisan 1948 tarih 5 sıra nolu tapu kaydının oluştuğu, tapu maliki Kara Ahmet"in de borçlanma yoluyla Hazine"den aldığı ¼ payı Eylül 1960 tarihinde Ali oğlu A.. T.."e hibe ettiği, böylelikle ¼ paya ilişkin Eylül 1960 tarih 15 sıra nolu tapunun Ali oğlu A.. T.. adına oluştuğu, bu kaydın gittisinin bulunmadığı ve revizyon görmediği, Hazineye ait kök tapudaki 2/4 payın halen Hazine üzerinde bulunduğu, fen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davalıların tutundukları tapu kaydının davalı yer ile dava dışı 101 ada 2 , 3, 4, 5, 6, 8 ilâ 16 ve 102 ada 4, 5, 6 ve 7 parselleri bir bütün olarak kapsadığı, Hazinenin tutunduğu geldisi ve gittisi olmayan Mayıs 1939 tarih ve 134 sıra nolu tapunun davalı yere uymadığı belirtildiği halde mahkemece, davalıların tutundukları tapunun hukuki değerini korumadığı yönündeki dosya kapsamına uygun düşmeyen soyut gerekçe ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiştir.
Diğer taraftan dosya kapsamından; 102 ada 7 parsel sayılı 2.633,55 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden davalıların mirasbırakanı Ali oğlu A.. T.. adına tespit edildiği, itirazsız kesinleştiği, 101 ada 14 parsel sayılı 1.506,59 m2 yüzölçümlü taşınmazın senetsiz ve belgesizden zilyetliğe istinaden davalıların mirasbırakanı A.. T.. adına tespit edildiği, Hazine tarafından T. Sani 926 Tarih ve 136 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak dava açıldığı, Orman Yönetiminin davaya katıldığı, Andırın Kadastro Mahkemesince 2009/865 Esas - 2010/411 K sayılı ilâmla taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, temyiz üzerine Dairenin 2011/4885-2011/9901 K sayılı ilâmıyla tebligat yönünden usûl bozması yapıldığı, bozma sonrasında Andırın Kadastro Mahkemesince 2012/247 E. - 2014/118 K. sayılı ilâmla taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, davalıların tutundukları tapunun 1/4 paya karşılık gelen kesiminin davalı yerin yüzölçümünden fazla olduğu, tapunun başka parsele revizyon görmediği Hazinenin tutunduğu tapunun çok geniş alanı kapsadığı gerekçesiyle Hazine ve Orman Yönetiminin davasının reddine, taşınmazın davalılar adlarına tesciline karar verildiği, temyiz üzerine Dairenin 2015/620 esasında kayıtlı olduğu, 101 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden davalıların mirasbırakanı Ali oğlu A.. T.. adına tespit edildiği, Hazine tarafından temyize konu dosyadaki iddialarla dava açıldığı, Orman Yönetiminin davaya katıldığı, Andırın Kadastro Mahkemesince 101 ada 10 parselin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, temyiz edilmeksizin kesinleştiği, 101 ada 2 , 3, 4, 5, 6, 8, 9, 11, 12, 13, 15, 16 ve 102 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden dava dışı kişiler adlarına tespit edildiği, Hazine tarafından temyize konu dosyadaki iddialarla dava açıldığı, Orman Yönetiminin 101 ada 2 , 4 ve 11 parseller dışındaki davalara orman sayılan yer iddiasıyla katıldığı, İbrahim, Halit ve Mustafa Temiz"in 101 ada 6, 8, 12, 16 ve 102 ada 4 parsellerin ortak muristen irsen intikal ettiği, kendilerinin de paylarının bulunduğu iddiasıyla dava açtıkları, Andırın Kadastro Mahkemesince Hazine ve gerçek kişiler tarafından aynı parsellere yönelik açılan davaların birleştirildiği, 101 ada 3, 9 ve 13 parsel sayılı taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tescillerine karar verildiği, 101 ada 13 parsele ilişkin kararın Hazinenin temyizi üzerine yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmak suretiyle, 101 ada 3 ve 9 sayılı parsellere ilişkin hükümlerin ise temyiz edilmeksizin kesinleştikleri, 101 ada 2, 4 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verildiği, temyiz edilmeksizin kesinleştikleri, diğer parsellerin orman niteliği ile Hazine adına tescillerine karar verildiği, temyizler üzerine bozulduğu, 101 ada 5 ve 15 parsel sayılı taşınmazların Kadastro Mahkemesinin 2013/69 esasında, 101 ada 6, 8,12, 16 ve 102 ada 4 parsellerin Kadastro Mahkemesinin 2012/162 Esasında davalı oldukları, İ.., H.. ve M.. T.."in 716 sayılı Borçlanma Kanunu hükümlerine göre Hazinenin satışı ile oluşturulan Ocak 1940 tarih ve 1 nolu tapu kaydına, temyize konu davada ve 101 ada 14 parsele ilişkin davada davalıların 716 sayılı Borçlanma Kanunu hükümlerine göre hazinenin satışı ile oluşturulan Nisan 1948 tarih 5 sıra numaralı sicilden gelen Eylül 1960 tarih 15 sıra nolu tapu kaydına, Hazinenin dava dışı bir kısım parseller yönünden Teşrini Sani 926 tarih 136 sıra nolu tapu kaydına tutundukları, dayanak tapu kayıtlarının aynı kökten gelen pay tapusu oldukları, kişilerin dayandıkları tapu kayıtlarının kökünün Hazinenin dava dışı bir kısım parseller yönünden tutunduğu Teşrini Sani 926 tarih 136 sıra nolu kök tapu kaydından 716 sayılı Borçlanma Kanunu uyarınca satışlar yoluyla oluştuğu, Hazinenin temyize konu dosyada ve dava dışı bir kısım parsellerde Mayıs 1939 tarih 134 sıra nolu tapu kaydına tutunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda parsel bazında ayrı ayrı dava dosyalarında inceleme yapılarak sonuca ulaşma imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca, dayanak tapu kaydının haritasının bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmamış, var ise haritası getirtilip uygulanmadan karar verilmiştir.
O halde; mahkemece, dava ve usul ekonomisi bakımından aynı kökten gelen tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı iddia edilen 101 ada 5, 6, 8, 12, 14, 15, 16 ve 102 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin derdest olan dava dosyaları birleştirildikten sonra ve dayanak tapu kayıtlarının var ise haritası tapu sicil müdürlüğünden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E. K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi durumunda, yerel bilirkişi, zirai bilirkişi, fen bilirkişisi, hayatta iseler kadastro tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları huzuruyla yapılacak keşifte dayanak tapunun haritası var ise 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesi uyarınca kapsamının belirlenmesi, haritası yok veya uygulanma kabiliyeti bulunmuyor ise dayanak tapuların pay tapusu olduğu ve değişebilir sınırlar içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, dayanak belgelerin lehe olduğu kadar aleyhede delil teşkil edecekleri gözetilmeli, taşınmazların kapsamı, (tapu kayıt miktarı kadar yer (haritası var ise haritanın kapsamı içinde kalan bölüm) orman veya ormandan açma değilse, dayanak tapu pay tapusu olduğundan 2/4 payda halen Hazine üzerinde bulunduğundan tapu kaydının kapsamı içinde kalan bölüm yönünden Hazine ve tapu maliki gerçek kişilerin mirasçıları adlarına paylı mülkiyet üzere (tapu kaydındaki payları oranında) tescile karar verilmeli, tapu kayıt miktar fazlasının (haritası var ise haritanın kapsamı dışında kalan kesimin) sınırdaki eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı düşünülmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan M.. T.."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/12/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.