Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4496
Karar No: 2013/7450
Karar Tarihi: 13.05.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4496 Esas 2013/7450 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tarafın muvazaalı olduğunu iddia ettiği satış işlemine ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, davalının tebligatının usulsüz yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya incelemesi sonucunda, davalının mernis adresinin yurtdışında olduğu ve dava dilekçesinin davalının oğlu R.'ye tebliğ edildiği ancak davalının kendisine tebliğ edilmediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, taraf teşkilinin sağlanması ve adil yargılanma hakkının korunması için tebligatın yasal yöntemlerle yapılması gerekmektedir. Kararın hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davalının temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur.
Detaylı Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi: Tarafların dinlenilmeden mahkeme hükmü verilemez.
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu: Tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı, adres tespiti yöntemleri vb. hususlar belirtilmiştir.
- 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu: Adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılmasıyla ilgili hükümler öngörülmüştür.
- Anayasa'nın 90. maddesi: Yargı mercilerince verilecek kararlara karşı yargı yollarına başvurma hakkı tanınmıştır.
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmes
1. Hukuk Dairesi         2013/4496 E.  ,  2013/7450 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/11/2011
    NUMARASI : 2010/623-2011/554

    Yanlar arasında görülen tapu  iptali  ve  tescil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne  ilişkin olarak verilen karar davalı  tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;   Dava; taraf muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemece, işlemin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 6122 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 09.06.2010 tarihinde davacı tarafından davalı E."e satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda davacı, yapılan bu satış işleminin muvazaalı olduğunu ve davalının taşınmazı iade etmekten kaçındığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalının mernis adresinin yurtdışı olduğu ve dosya kapsamından dava dilekçesinin tebliğ edildiği adreste davalı ile birlikte ikamet etmeyen oğlu R..in oturduğu anlaşılmaktadır. Bu  durumda dava dilekçesi ve bilirkişi raporunun davacı tanığı olarak bildirilen davalının oğlu R..in adresine tebliğ  edilmesi  nedeniyle  davalıya usulüne uygun şekilde tebligat yapıldığını söyleme imkanı yoktur.
    Hemen belirtilmelidir ki, yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 27. maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmeden başka bir ifadeyle tarafları dinlemeden, onları, iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden mahkeme hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür.
     Öte yandan, tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı adres araştırması ve tespitinin yöntemi  7201 sayılı Tebligat Kanunu(Teb. K.)nda gösterilmiş, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48 ve diğer maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür.
    Öncelikle; yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması asıldır. Değinilen işlemleri nedeniyle tebligat, bilgilendirme yanında, belgelendirme  özelliği de bulunan bir usuli işlemdir. Tebliğ ile ilgili Tebligat Kanunu ve Tüzük hükümleri şeklidir. Bu nedenle,tebligata ilişkin yasal hükümlerin gözden uzak tutulmaması ve uygulanması zorunludur.Kural olarak ‘tebligat’ tebligat yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır.(Teb. K. 10. md.) Son adreste bulunamamışsa, teblig memuru bulunabileceği adresi araştırır. Bulamazsa, durumu Muhtarlığa onaylatmak suretiyle saptar.(Teb. K 28 md.) Tebliği çıkaran kuruluşa bildirir. İlgili kuruluş adresi kişinin mensubu olduğu kurumlardan Tapu, Muhtarlık, Nüfus,Vergi Dairesi, Belediye idaresinden adresini araştırır. Buna rağmen, adres tespit edilemezse adres meçhul sayılarak ilanen tebligat kararı verilebilir.(Teb. K 46. md.) Özetlenen ilkeler, yasal ve yargısal uygulamalarla benimsenmiş öğretide de bu yönde görüşler ifade edilmiştir.(1.H.D 15.09.1998 tarihli 6407/9124sy.,HGK 20.09.1999 tarihli 1-609/744sy. Kararlar, Baki Kuru HMU 2. Cilt S.1582-1583)
    O halde, yukarıda belirtilen işlemler yapılmaksızın ve ilkeler göz ardı edilerek sonuca gidilmiş olmasının doğru olduğu kabul edilemez. Esasen, taraf teşkilinin sağlanması Anayasanın 90/son  maddesi  delaletiyle  AİHS"nin  6. maddesi  hükmü  uyarınca adil  yargılanma hakkının da  bir  gereğidir. Bu durumda dava dilekçesinin tebliğinin yöntemine uygun olduğu  söylenemez. Bunun sonucu olarak davalı E. G."nun eldeki davada savunma hakkını kullanamadığı ortadadır.
    Hal böyle  olunca; davanın usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra yanların gösterecekleri delillerin eksiksiz olarak toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen  hususlar  gözardı  edilerek  yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir. Davalı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü  (6100 Sayılı HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi