8. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/9971 Karar No: 2019/11017 Karar Tarihi: 05.12.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/9971 Esas 2019/11017 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2018/9971 E. , 2019/11017 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalı tarafın mülkiyeti hazineye ait dava konusu taşınmazlara tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kubulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 4-5-7-19-39-40-42-46 parsel no’lu taşınmazların davacı adına kayıtlı olduğu, davacı tarafın, davalı olarak gösterilen şirketin Hazine adına kayıtlı taşınmazlara tecavüzde bulunduğundan bahisle elatmanın önlenmesine karar verilmesini istediği, bilahare şirket ortağı olan davalı ...’in tecavüzcü olduğunu belirttiği, mahkemece de HMK"nin 124/4. maddesi gereği davacının şirket ortağı olan kişiyi yanlışlıkla davalı göstermesinin makul bir yanılgı olduğundan bahisle taraf değişimi talebini kabul ettiği sabittir. 1. Her ne kadar mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olsa da davacı yanın elatmanın önlenmesi talebinde bulunduğu taşınmazlardan 42 parsel no’lu taşınmazla ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir. 2. Mahkemece, davacı tarafın dava açılırken davalı ...’in ortağı olduğu şirketi davalı olarak göstermesi HMK"nin 124/4. maddesi anlamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olduğu gerekçesiyle davalının muvafakatına ihtiyaç duyulmaksızın taraf değişimini kabul etmesi doğru olsa da şirket lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir . SONUÇ: Yukarıda (1-2) no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.