
Esas No: 2015/18093
Karar No: 2016/4335
Karar Tarihi: 06.04.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/18093 Esas 2016/4335 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ .....Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."e ait davalı ..."ın yönetimi altındaki aracın tali yoldan çıkarak müvekkiline ait araca çarptığını, davacıya ait aracın perte ayrılacak denli hasarlandığını, ve 100,00.-TL çekici ücreti ödendiğini, belirterek şimdilik 6.850,00.-TL onarım bedeli ve çekici ücreti toplamı maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, kazanın oluşumunda davacının %100 oranında kusurlu olup, talep edilen tazminat miktarlarının da fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı ... kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 2.055,00 TL"nin kaza tarihi olan 03/07/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu kazanın meydana geldiği yer ile ilgili olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının 05.12.2013 tarihli mahkemeye göndermiş olduğu cevabi yazısında, her iki
yolun da taşıdıkları araç yoğunlukları göz önüne alındığında, davacının seyir halinde olduğu 225. Sokak ana yol, davalı sürücünün seyir halinde olduğu 229/2 Sokak ise tali yol olarak tanımlanabileceği belirtilmiştir. Yine mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen 26.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda davacının seyrettiği yolun 11 mt genişliğinde, davalının seyrettiği yolun ise 5 mt genişliğinde olduğu tespit edilmiştir. Kaza tespit tutanağında davalı sürücünün geçiş önceliğine uymadığından asli kusurlu olduğu davacı sürücünün ise tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise ana yol tali yol ayrımı üzerinde durulmayarak kusur dağılımı yapılmıştır.
Bu durumda mahkemece İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan öncelikle İzmir Büyükşehir Belediyesinden mahkemeye gönderilen cevabi yazılar, yolların kullanış şekli ve genişlikleri göz önünde bulundurularak hangi yolun ana yol hangi yolun tali yol olduğunun tespiti yapılarak kusur dağılımına ilişkin gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.