Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/3986 Esas 2015/5655 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3986
Karar No: 2015/5655
Karar Tarihi: 09.09.2015

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/3986 Esas 2015/5655 Karar Sayılı İlamı

Özet:

17. Ceza Dairesi'nin, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümle ilgili incelemesine göre, sanık mağdurun kullandığı cep telefonunu geri getirmediği için suçlanmaktadır. Sanık savunmasında, telefonu arkadaşının borcunu istediği için aldığını, daha sonra borcunu ödemek için bir satıcıya bıraktığını fakat geri alamadığını belirtmiştir. Mahkeme, eylemin hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığı konusunda tartışma yapmak için görevsiz olduğunu belirterek, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Mahkeme, bu yüzden Sulh Ceza Mahkemesi'nin hükmünü bozmuştur. Kanun maddeleri açısından, kararda bahsi geçen suç \"Güveni Kötüye Kullanma\" olarak adlandırılan suçtur ve Türk Ceza Kanunu'nun 155. maddesinde tanımlanmıştır.

17. Ceza Dairesi 2015/3986 E. , 2015/5655 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Düşme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Oluş ve dosya içeriğine göre, mağdurun kollukta daha önceden tanıdığı sanığın suç tarihinde çalıştığı işyerine gelip, cep telefonunu 5 dakika kullanıp geri vermek üzere aldığını ve geri getirmediği; sanığın aşamalarda alınan savunmalarında ise, telefonu mağdurdan konuşmak maksadıyla aldığını, borçlu olduğu bir arkadaşının borcunu istemesi nedeniyle para karşılığı emanet olarak seyyar bir satıcıya bırakıp daha sonra geri alamadığını beyan ettiği olayda; sübutu halinde eylemin hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları takdir ve tartışma görevinin üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedeni ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.